Türkiye'yi derinden sarsan 6 Şubat depremini Hatay'da yakından hisseden ve evi yıkılan 23 yaşındaki Barış Özbay, son üç yılını sanal alemde geçiriyor ve evden çıkmıyor. Özbağ'ın yaşadığı bu travma aileyi de çaresiz bırakmış durumda. Yaşama isteğini tamamen kaybettiğini dile getiren genç, üniversite eğitimini de yarıda bıkarmış durumda. Yemek yemenin ve tuvalete gitmenin mecburiyetten olduğunu söyleyen Özbay, duş alamaya da son verdiğini dile getirdi.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan yıkıcı depremi hisseden çevre illerden biri olan Hatay’a bağlı Defne ilçesinde yaşayan 23 yaşındaki Barış Özbay gerçek dünyayla olan ilişkisini koparmak için sanal âleme sığınmış durumda.
Yetkililerden adım bekleniyor
Barış Özbay’ın annesi Semra Özbay konuyla ilgili oğlunun üç yıldır evden çıkmadığını ve kişisel bakımını dahi bıraktığını dile getirdi. Oğlunun durumuna oldukça üzülen anne Özbağ yetkililerin konuyla ilgili bir adım atmasını bekliyor.
Anne Semra Özbay (50) ve oğlu Barış Özbay, depremlerde sadece evlerini değil, aynı zamanda yakınlarını da kaybetmenin acısıyla zorlu bir süreçten geçtiklerini dile getirdi. Yaşanan deprem felaketinin ardından üniversite eğitimini yarıda bırakan Barış Özbay yaşam sevinci tamamen tükendiğini dile getirdi.
Özbağ kişisel bakımını bırakmış durumda
Zamanının tamamını cep telefonu ve bilgisayar oyunlarıyla geçirerek sanal bir bağımlılık geliştirdi. Anne Semra Özbay’ın açıklamasına göre; Barış, üç yıla yakın süredir evin dışına çıkmayı reddediyor ve sadece hayati ihtiyaçlarını gidermek için hareket ediyor. Kişisel bakımını tamamen ihmal eden Barış; banyo yapmayı, tırnak kesmeyi ve benzeri özel gereksinimleri yerine getirmekte isteksizlik gösteriyor.
“Mecbur olmasam yemek yemem”
Hayata dair hiçbir beklentisinin kalmadığını dile getiren Barış Özbağ, yaşamak için yemek yediğini söyledi. Günlük rutininin sadece uyanmak, tuvalet ihtiyacını gidermek ve mecburen yemek yemekten ibaret olduğunu belirten genç, zamanının geri kalanını telefonda oyun oynayarak veya duvarları izleyerek geçirdiğini ifade etti.
23 yaşındaki genç hayata karşı duyduğu bıkkınlığın 6 Şubat’ta yaşanan depremle tam bir felakete dönüştüğünü söyledi. Olayın en acı yanlarından biri de gencin eski hayatına dönme veya tedavi görme arzusunun olmadığını net bir şekilde belirtmesi oldu.
Özbağ, "Hiçbir şey yapmak istemediğim için banyo da yapmak istemiyorum. Elimde olsa tuvalete de gitmem ve yemek de yemem. Onları mecbur olduğum için yapıyorum," sözleriyle içinde bulunduğu çaresizliği anlattı. Genç adamın, hayatın inişli çıkışlı güzellikler barındırdığı fikrine katılmayışı ve geleceğe dair bir hayal kurmayışı, ailesinin endişesini artırıyor.
Anne Özbağ, “Oğlum ölmek istiyor”
Oğlunun son üç yıldır duş almadığını ve tamamen eve kapandığını gözyaşları içinde anlatan Semra Özbay, Barış’ın yaşadığı bunalımın etkisine dikkat çekti. Depremde nenesini kaybeden ve arkadaş çevresi dağılan Barış'ın, eskiden çalışkan ve sosyal bir genç olduğunu dile getirdi.
Anne Özbağ, “Oğlum, çalışkan bir gençti, okulda birinci oluyordu. Herkesle çok iyi anlaşıyordu ve herkes onunla gurur duyuyordu. Kendisinin egzama hastalığı da var, 3 yıldır banyo yapmıyor. Bir anne olarak ne olursa olsun bırakamıyorum. Depremden önce banyo konusunda çok iyiydi, önceden banyo yaptırmadığım zaman bana kızıyordu. Depremden sonra değişti. Banyo yapmayı bıraktı, her şeyi bıraktı, kendini eve kapattı, sadece telefon ve bilgisayarla oynuyor. Arkadaşlarıyla nadir konuşuyor ama benimle konuşmuyor” dedi.
Barış’ın sık sık "ölmek istediğini" ifade etmesine artık dayanamadığını belirten çaresiz anne yetkililerden yardım bekliyor.