Bu noktada araçların daha ekonomik kullanılabilmesi için öne çıkan üç kritik tüyo, hem cebinizi koruyor hem de aracın uzun vadeli performansını güçlendiriyor.
İlk dikkat edilmesi gereken nokta, araçtaki gereksiz ağırlığın azaltılması. Bagajda taşınan fazladan her 50 kilonun, ortalamada yüzde 2-3 oranında yakıt tüketimini artırdığı belirtiliyor. Bilindiği üzere araç ağırlığı arttıkça motor daha fazla güç harcıyor ve bu da doğrudan benzin tüketimine yansıyor. Bu sebeple, kullanılmayan eşyaların araçta bulundurulmaması sürücülere gözle görülür bir tasarruf sağlıyor.
Bir diğer önemli tüyo ise doğru lastik basıncı. Lastiklerin önerilen basıncın altında olması, yol ile sürtünmeyi artırdığı için yakıt tüketimini ciddi şekilde yükseltiyor. Açıklamalara göre doğru şişirilmiş lastikler, hem motor yükünü hafifletiyor hem de sürüş konforunu artırıyor. Ayrıca düşük basınç uzun vadede lastik ömrünü kısaltarak ek maliyetlere neden oluyor. Lastik basıncının düzenli aralıklarla kontrol edilmesi, sürücülerin yapabileceği en basit ama etkili adımlardan biri olarak gösteriliyor.
Üçüncü kritik nokta ise agresif sürüş alışkanlıklarından kaçınmak. Ani hızlanma ve sert fren yapma, yakıt tüketimini yüzde 20’ye kadar artırabiliyor. Trafik akışı sakin seyretse bile, sık sık hız değişimi yapmak motorun gereksiz yere yük altında çalışmasına neden oluyor. Bu nedenle hızlanma ve yavaşlamalarda daha dengeli bir kullanım tercih edilmesi, hem güvenliği artırıyor hem de tüketimi düşürüyor.
Uzmanlar, bu üç temel yöntemin düzenli şekilde uygulanmasının sürücülere yıllık bazda ciddi bir tasarruf sağladığını vurguluyor. Araç bakımının aksatılmaması, kaliteli yakıt kullanımı ve doğru sürüş teknikleriyle birleştiğinde ise tüketimdeki fark daha belirgin hale geliyor. Yakıt fiyatlarının dalgalı olduğu günümüzde, bu küçük adımların büyük bir ekonomik katkı sunduğu görülüyor.


