AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışına CHP’nin katılmamasını eleştirerek, bu durumu “millete sadakatsizlik” olarak değerlendirdi. Ayşe Böhürler, “Çünkü burası milletin temsil edildiği bir yer’’ ifadelerinin ardından ‘’Bu, seçmene yapılan büyük bir sadakatsizliktir. Ben bunu siyasi kültür ve tarih açısından büyük bir leke olarak görüyorum” diyerek yaşanan durumun seçmene saygısızlık olduğunu vurguladı.
Meclis farklı gündemlerle çalışmaya devam edecek
TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı sonrası açıklamalarda bulunan Milletvekili Böhürler, yeni yasama döneminde gündeme gelecek önemli konuları da sıraladı. Böhürler, “Cumhurbaşkanımızın konuşması bu dönemin gündemini belirledi’’ ifadelerini kullandı.
‘’Terörsüz bir Türkiye bizim önceliğimi’’ ifadelerine yer veren Böhürler, ‘’Yarın da komisyon toplantılarımızla bu sürece devam edeceğiz. Ayrıca 11. Yargı Paketi ve MASAK çerçevesinde mali denetim, özellikle sanal bahislerle ilgili yasa tasarısı gündemde olacak’’ diyerek gündeme dikkat çekti.
Çocuk suçlarıyla ilgili ve İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiren bazı yasa tasarılarının da meclise geleceğini dile getiren Böhürler, ‘’Meclis farklı gündemlerle çalışmaya devam edecek. Ancak bizim en büyük önceliğimiz terörsüz bir Türkiye’yi başarmak” diyerek önceliğine vurgu yaptı.
CHP’nin katılmamasını “Tarihi Bir Leke” olarak nitelendirdi
CHP’nin TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışına katılmamasını eleştiren Böhürler, “Bu, millete büyük bir sadakatsizliktir. CHP’nin geçmişine baktım ve böyle bir olayın yaşanmadığını gördüm’’ ifadelerini kullandı.
‘’CHP demek, Ekrem İmamoğlu demek değildir’’ ifadelerini aktaran Böhürler, ‘’Ekrem İmamoğlu’nu CHP’nin gündemine hapseden yaklaşım, yüz yıllık CHP’ye büyük bir haksızlık olur. Ayrıca seçmene de büyük bir haksızlık yapılmaktadır’’ diyerek yapılanın daha çok seçmeni etkilediğini dile getirdi.
Son olarak konuşmasında ‘’Seçmen, bir irade ortaya koyarak sizi oraya gönderiyor. Bu, seçmene yapılan büyük bir sadakatsizliktir’’ ifadelerine yer veren Böhürler, bu yaşananı siyasi kültür ve tarih açısından ciddi bir leke olarak gördüğünden bahsetti.