Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Tıp Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sağlık anlayışının tarihsel ve kültürel köklerine dikkat çekerken, modern sağlık sistemindeki dönüşüm, eksikler ve millileşme hedefleriyle ilgili önemli mesajlar verdi.

Erdoğan konuşmasına, Türk-İslam medeniyetinin tıp geleneğine vurgu yaparak başladı. Tarihsel mirasa işaret eden Cumhurbaşkanı, sağlık mesleğinin toplumdaki yerini hatırlattı ve “şifa verme” bilincinin köklerini anlattı.

“Hastaya şifa olma bilincinin adeta genlerimizi işlediği bir coğrafyanın varisleri olarak nerede durduğumuzu idrak etmeye mecburiyetimiz var. Bizler İbn-i Sina'nın varisiyiz.”

Cumhurbaşkanı Sağlıkta Millileşme Mesajı (4)Erdoğan, insanlık tarihinde hastalıklarla mücadelenin kadim bir mesele olduğunu belirterek, tıbbın hem dini hem felsefi hem de kültürel anlamda insanı korumayı amaçlayan bir alan olduğunu söyledi.

“İnsanın asli varlığına musallat olan marazlardan kurtarmak hastalıklarını dindirmek meselesi insanlık tarihi kadar eskidir. Esasında bütün kadim geleneklerin dinlerin ve felsefe akımlarının nihai amacı insanın konumunu muhafaza etmektir.”

Konuşmasının bir bölümünde sağlık mesleğinin sadece teknik değil aynı zamanda hikmet ve bilgelik gerektirdiğini vurgulayan Erdoğan, doktorluk kavramının tarihsel anlamını hatırlattı.

Gazeteci Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay hapis cezası
Gazeteci Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay hapis cezası
İçeriği Görüntüle

“Doktor hekim ve tabip kelimelerinin kökenlerinde iyileştirme anlamları olduğu kadar bilgelik ve hikmetle birlikte halden anlam vasıflarının bulunması boşa değildir.”

Erdoğan, kapitalist sistemin para ve rant odaklı yaklaşımının tıp alanındaki insani bakışı dönüştürdüğünü belirterek eleştirilerini dile getirdi.

“Para kazanmayı rantı çıkarı kar hırsını teşvik eden kapitalist sistem hayatın pek çok alanı gibi tıpla ilgili paradigmayı dönüştürüyor.”

Sağlığın hayatın temeli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, özlü bir sözle toplumdaki yaygın bir anlayışı da hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Sağlıkta Millileşme Mesajı (1)“Ataların ifadesiyle sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir. Yani sağlık her şeyin başıdır. Şayet sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar suyunu çıkartır hayatınızı idame ettirirsiniz.”

Konuşmasını küresel sağlık eşitsizliklerine taşıyan Cumhurbaşkanı, dünyada herkesin eşit tedavi imkanlarına ulaşamadığına dikkat çekerek adaletsizliği vurguladı.

“Hastalanan her insanın tedavi imkanı bulmadığı bir dünya adil, eşit ve yaşanabilir bir dünya değildir. Nasıl insan hayatı sömürülemezse insanın sağlığı ve hastalığı sömürülemez bir pazar matahı olarak görülemez.”

Gazze’de yaşanan yıkıma değinen Erdoğan, iki yıldır devam eden saldırılarda hastanelerin hedef alınmasını uluslararası sistemin çöküşü olarak nitelendirdi.

“Gazze'de tam iki yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına çocukların sağlık çalışanlarının katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek kolay olmayacaktır.”

İnsanın iyileştirilmesinin maddi bir değere indirgenemeyeceğini ifade eden Erdoğan, sağlık hizmetlerinin ticari bir alana dönüşmesine karşı durduğunu söyledi.

“Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamda değer biçilemez.”

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin son 23 yılda sağlık altyapısında elde ettiği kazanımları da rakamlarla aktardı.

“25 şehir hastanemiz hizmete girdi, 13 şehir hastanemizin inşaatı devam ediyor.”

Cumhurbaşkanı Sağlıkta Millileşme Mesajı (6)Personel sayısındaki büyük artışa vurgu yapan Erdoğan, sağlık çalışanlarının toplum sağlığındaki rolünü hatırlatarak mevcut başarıları anlattı.

“Bugün toplam bir milyon 470 bini aşan sağlık personelimizle hamdolsun 86 milyon vatandaşımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sunuyoruz. 2002'den bu yana personel sayımızı yüzde 208 artırdık. Son 1,5 yıl içinde 57 bin 404'ü hekim olmak üzere 99 bin 567 yeni atama yaptık. Kamu hastanelerimizin yüzde 80'inini yeniledik veya yeniden inşa ettik.”

Son bir yılda tamamlanan projeler ve deprem bölgesindeki sağlık yatırımlarını da değerlendiren Cumhurbaşkanı, depremlerin ardından yapılan çalışmaların hızla sürdüğünü belirtti.

“Son bir yılda 4 bin 60 yatak kapasiteli 60 projeyi bitirdik. 2023 yılında yaşadığımız depremin yaralarını sarıyoruz. Kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdık. 109 sağlık tesisini tamamladık. 11 ilimizde deprem öncesinde 23 bin 733 yatakla hizmet sağlanırken 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz.”

Erdoğan, buna rağmen mevcut durumla yetinmediklerini vurgulayarak, vatandaşlardan gelen eleştiri ve öneriler doğrultusunda sistemi geliştirmeye devam ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Sağlıkta Millileşme Mesajı (5)“Buna rağmen mevcutla yetinmiyoruz. Milletimizden gelen teklifler, tenkitler, şikayetler doğrultusunda sağlık sistemimizi iyileştirmeye devam ediyoruz. Son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişareyle yaptık.”

Başarıların önemli olduğunu ancak hedeflerin henüz tamamlanmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin bilimsel araştırmalarda da güçlü bir ülke olması gerektiğini dile getirdi.

“Değerli dostlar, şüphesiz bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir. Türkiye ve Türk milleti adına gerçekten gurur verici gelişmelerdir. Fakat sadece 23 yıllık sürede bunları başarmış olmamız, hedeflerimizin tamamına ulaştığımız anlamına gelmez.”

Sağlık altyapısındaki gelişmelerin yeterli olmadığını belirterek hedefi daha yukarı taşıyan Erdoğan, bilimsel üretim ve araştırmanın önemini vurguladı.

“Bakınız, donanım ve sağlık altyapısında dünyada birinci ligde olmamız yetmez. Vatandaşın sağlık hizmetlerine eşit erişiminde gıpta edilen ülkelerden biri olmamız yetmez. Sağlık hizmetlerini devlet olarak ücretsiz karşılamamız yetmez. Tıp eğitiminde dünya standardının üzerinde doktorlar yetiştirmemiz yetmez. Başta tıp ve ilaç olmak üzere bilimsel araştırmalarda da dünyanın en iyi ülkelerinden biri olmak durumundayız.”

Millileşme ihtiyacına özellikle dikkat çeken Cumhurbaşkanı, yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde dış engeller olduğunu ancak bunların aşılacağını söyledi.

“Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum. Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum. Savunma sanayiinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Ama zor nasıl oyunu savunma sanayiinde bozmuşsa yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de bozacaktır.”

Kaynak: İHA