Haklı yanları yok mu vardır tabii ki, hata yapabiliriz, çok abartabiliriz. Eleştirilere boynumuz kıldan incedir, hatta eleştiri almıyorsan hep övülüyorsan orada bir sorun vardır. 

Neyse konumuza gelecek olursak, konumuz: Kayseri’nin ‘huzursuzluğu’.

Bir adliye muhabiri olarak Kayseri’deki adli vakaları duyurmak bir gazeteci olarak benim boynumun borcudur.  

Öyle bir şehir düşünün ki bir günde yaklaşık 100 adli olay yaşanıyor, öldürmesi, yaralaması, çalması, çırpması ne isterseniz var bu güzelim şehirde.

Hal böyle olunca bize de bu olaylardan haber değeri olanları haberleştirip, okuyucularımıza duyurmak kalıyor. 

Kayseri’de sakin geçen bir güne rastlamak da mümkün değil. Anlayacağınız olaylar, olaylar... 

Biz adli ve asayiş haberlerini yazdıkça eleştiri tarzları hakarete gitmeye başladı.

Bizim Kayseri’deki adli olayları görmezden gelmemizi, Kayseri’yi kötüleyen haberler yaptığımızı iddia ederek, sosyal medyada bazı kişiler hakaret boyutuna varacak şekilde yorumlar yapmaya başladı. 

Yani cinayet olmuş ‘görmezden gel’,

İntihar, ‘sakın yazma’,

Hırsızlık, ‘duymamış ol’, 

FETÖ, ‘gündemden düştü, yazma’,

Kaza, ‘görünmez olay, boşver’...

Yani siz diyorsunuz ki ot, böcek, çiçek yaz, Kayseri huzurlu bir şehir olarak ‘gör’.

Yok kardeşim, ben susarsam, hepiniz susarsınız...

O yüzden Kayseri’nin arka sokaklarında kimsenin duymadıklarını duymaya, yazmadıklarını yazmaya devam edeceğim.

Eleştiriye eyvallah ama

hakaret ediyorsan ‘duracaksın’ orada.