İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları sürerken, hedef alınan isimlerden biri de Kassam Tugayları’nın sözcüsü Ebu Ubeyde oldu. İsrail medyası iki gün önce, Ubeyde’ye yönelik bir suikast girişimi gerçekleştirildiğini yazdı. Bu haber kısa sürede uluslararası ajansların da manşetine taşındı. Ancak kısa süre sonra Hamas cephesi, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Tartışma sürerken, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Katz’dan art arda açıklamalar geldi. Bu çelişkili mesajlar, belirsizliği daha da artırdı.
Netanyahu’dan dikkat çeken sözler
İsrail Başbakanı Netanyahu, bir hükümet toplantısında yaptığı açıklamada Ebu Ubeyde’nin durumuna değindi. Netanyahu, İsrail ordusu ve istihbarat biriminin ortak operasyon düzenlediğini belirterek, “Neticeyi halen bilmiyoruz ama umarım artık bizimle değildir” ifadesini kullandı. Bu sözler, resmi ağızdan gelen ancak kesinlik taşımayan bir açıklama olarak kayıtlara geçti.
Savunma Bakanı Katz kesin konuştu
Başbakanın temkinli yaklaşımının aksine, Savunma Bakanı Yisrael Katz çok daha net ifadeler kullandı. Kendi sosyal medya hesabından paylaşım yapan Katz, Ebu Ubeyde’nin öldürüldüğünü ileri sürdü. Hatta paylaşımında Ubeyde’nin fotoğrafına da yer verdi. Katz, Gazze’ye yönelik saldırıların yoğunlaşmasıyla birlikte Hamas’ın üst düzey isimlerini hedef almaya devam edeceklerini vurguladı.
Hamas’tan sert yalanlama
İsrail cephesinden gelen iddialar üzerine Hamas’tan da hızlı bir açıklama geldi. Kassam Tugayları yetkilileri, sözcülerinin öldürüldüğü haberlerinin doğru olmadığını söyledi. Bu iddiaların İsrail’in psikolojik savaş stratejisinin bir parçası olduğunu savunan Hamas, “İsrail medyası askeri ve istihbarat birimlerinden aldığı talimatlarla bu tür yalan haberler yayıyor” açıklamasını yaptı.
Belirsizlik sürüyor
Şu an için Ebu Ubeyde’nin akıbeti netlik kazanmış değil. İsrail hükümeti içinde bile farklı açıklamalar yapılması, iddiaların doğruluğuna dair soru işaretlerini artırıyor. İsrail’in “öldürüldü” iddiasına rağmen, Hamas’ın kesin dille yalanlaması, tartışmayı daha da derinleştirdi. Ortadoğu’da tansiyonun yüksek seyrettiği bu dönemde, sözcünün durumu yalnızca bölge için değil, uluslararası kamuoyu açısından da yakından takip ediliyor.
