O İsimden Devlet Bahçeli’ye Zehir Zemberek Sözler: Siz Vicdanınızla Hesaplaşın! O İsimden Devlet Bahçeli’ye Zehir Zemberek Sözler: Siz Vicdanınızla Hesaplaşın!

İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş açtı ağzını, yumdu gözünü. Genelkurmay Başkanlığının Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşisinde etkisiz hale geldiğini dile getiren Ataş’tan çok çarpıcı açıklamalar geldi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel dinamikleri, hiyerarşik düzeni ve teamülleriyle bu şekilde oynanması Silahlı Kuvvetlerimizin gücünü ve itibarını azalttığı gibi idare hukuku açısından da hatalı olmuştur’ diyerek konuya eleştiriler getiren Kayseri  Milletvekili Ataş, “Genelkurmay Başkanlığının Millî Savunma Bakanlığına bağlanmasıyla Millî Savunma Bakanının Genelkurmay Başkanına emir ve talimat verebileceğine şüphe bulunmamaktadır. Ancak 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre de Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarından doğrudan bilgi alabilir ve bunlara doğrudan emir verebilir.

Aynı makam üzerinde iki ayrı makamın emir ve talimat verme yetkisine sahip olması idare hukuku açısından da sakıncalı ve ciddi eleştiriye açık bir durumken bunun özellikle millî güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren Türk Silahlı Kuvvetlerinde olması kabul edilebilir değildir.

Ayrıca, Deniz, Kara, Hava Kuvvetleri Komutanlıklarının doğrudan Millî Savunma Bakanlığına bağlanmış olduğu hesaba katıldığında ise Genelkurmay Başkanının Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşisinden nasıl çıkarıldığı ve etkisiz hâle getirildiği görülmektedir. Bu komutanlıklar doğrudan Millî Savunma Bakanlığına bağlı olacak ise Genelkurmay Başkanlığına nasıl bir ihtiyaç kalmıştır? Yani bir Genelkurmay Başkanı var ama altında kendi karargâhından başka hiçbir birlik yok, akıl alır gibi değil ama gerçek.

Üstelik savaş hâlinde kuvvet komutanlıklarını sevk ve idare edecek olan Genelkurmay Başkanı, barış hâlinde kuvvet komutanlıklarını komuta edemeyecek, bu komutanlıkların harbe hazırlanması için gerekli emirleri verme, planlama ve denetleme yetkisi olmayacaktır. Kuvvet komutanlıkları açısından ise daha vahim bir durum karşımıza çıkmaktadır. Mevcut düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde kuvvet komutanlarına aynı anda 3 ayrı makam emir ve talimat verebilecektir.

Düşünün, bir kuvvet komutanı aynı konuda Genelkurmay Başkanından farklı bir emir, Millî Savunma Bakanından farklı bir emir, Cumhurbaşkanından farklı bir emir alırsa bunlardan hangisini yapacaktır? Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısıyla oynayan, teamülleri hiçe sayan bu tür düzenlemeler yapılması ordu içinde istikrarı ve güveni sarsmakta, askerî birimler arasındaki uyumu ve disiplini tehlikeye atmakta, ayrıca ulusal savunma kapasitemizi ciddi oranda azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin İçine Siyaset Mi Giriyor?

Türk Ordusunun siyasallaştığını iddia eden Dursun Ataş, bu durum ülkemizin başına gelecek en büyük felaketlerden biridir’  diyerek şunları kaydetti; “Bu teklifle de bu yıkıcı sonuçların daha da artacağı şüphesizdir. Nitekim yetkilerin Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları elinden alınarak Millî Savunma Bakanlığı bünyesindeki sivillere verilmesi, personel alımı, sınav, mülakat, tayin, terfi gibi hususlarda Silahlı Kuvvetler personelinin siyasilerde referans aramasına, siyasi partilerle içli dışlı olmasına, onlardan bir koruma ve kollama beklemesine neden olmaktadır.

Ayrıca, bu durum Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmaya çalışan tarikat ve cemaatlerin de işine gelmekte, işlerini kolaylaştırmaktadır. 15 Temmuzu yaşayan, yaşamış bir ordunun en çok dikkat etmesi gereken konuların başında bu gelirken iktidarın buna çanak tutan uygulamalar yapması kabul edilemezdir. Belirtmek isterim ki Türk ordusunun siyasallaşması ülkemizin başına gelecek en büyük felaketlerden biridir. Türk ordusu, kışlaya giren siyasetin acı sonuçlarını büyük toprak kayıplarıyla Balkan Harbi’nde yaşamış bir ordudur” açıklamalarını yaptı.

Tarih Ders Alanlar Için Asla Tekerrür Etmez!

15 Temmuz’u örnek veren Ataş, ‘Tarih ders alanlar için asla tekerrür etmez’ diyerek; “Bu bilinçle hareket edilmesi ve bu yanlıştan acilen dönülmesi gerekmektedir. Bu yüzden, kuvvet komutanlıklarının Genelkurmay Başkanlığına yeniden bağlanmasını, elinden alınan yetkilerinin geri iadesini, kışlaya siyasetin sokulmamasını, orduya sızan tarikat, cemaat yapılanmalarının en sert şekilde dağıtılmasını, kayırmacılık ve liyakatsizliğin kökünün kazınmasını önemli ve hayati görüyoruz.

Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gövdesinden koparılan, ülkemizin en ücra köşesine kadar uzanan teşkilatlarıyla bugün kır bekçiliğinin reva görüldüğü Jandarmanın, Jandarma Genel Komutanlığının ve üç yanı denizlerle çevrili ülkemizin sahillerinin güvenliğinden sorumlu Sahil Güvenlik Komutanlığının yeniden asli gövdeye bağlanması gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: Kurum Bülteni