Türkiye, uyuşturucuya karşı yeni bir operasyon dalgasıyla sarsıldı. Emniyet güçleri 70 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenledi. 565 kilogram uyuşturucu madde, 357 bin 180 adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 940 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonlara 1.420 ekip, 3 bin 550 personel, 13 hava aracı ve 49 narkotik dedektör köpeği katıldı. Bu geniş çaplı mücadele, İçişleri Bakanı tarafından da “geleceğimiz olan gençleri koruma mücadelesi” olarak tanımlandı.

Şüphesiz, bu tür geniş operasyonlar kamuoyunun güvenini tazeleyebilir, caydırıcılık yaratabilir. Ancak ortada duran gerçek şu ki; uyuşturucu, yalnızca sokakta yakalanan torbacılarla bitmiyor. Uyuşturucuya ulaşım bu kadar kolaysa, bu işin yalnızca satıcılarla sınırlı olmadığını da görmek gerek.

Bu yapının arkasındaki organizasyonlar, tedarik zincirleri, hatta siyaset ve ekonomiyle iç içe geçmiş karanlık ilişkiler konuşulmadıkça bu rakamlar sadece "gösteri" niteliği taşıyor.

Uyuşturucu

Gençler neden bu bataklığa düşüyor?
Uyuşturucuya yönelen gençler, yalnızca “kötü çevreye kapılanlar” değil. İşsizlik, gelecek kaygısı, eğitimde başarısızlık, umutsuzluk, ailesel çöküntüler ve toplumsal baskı; genci önce yalnızlaştırıyor, sonra sokaklara itiyor. Göstermelik seminerler, birkaç okulda afiş asmakla sorun çözülmez. Psikolojik destek, sosyokültürel faaliyetler, rehberlik hizmetleri ve eğitim sisteminde dönüşüm şart. Aksi halde her yıl aynı operasyonları haber yapmaya devam ederiz.

Sokaktaki satıcılar değişir, sistem kalır
Dün yakalanan satıcıların yerini bugün başkaları alıyor. Çünkü o zinciri kıran hiçbir sistemsel adım atılmıyor. Özellikle büyükşehirlerin kenar mahalleleri, işsizliğin ve çaresizliğin kol gezdiği alanlar hâline gelmişken, oralarda gençlerin uyuşturucuya yönelmesi bir "seçim" değil, adeta bir "kader" hâline geliyor. Bu kaderi değiştirecek olan tek şey ise sadece polis baskınları değil; sosyal devlet refleksi, gerçekten ulaşan eğitim, ve eşitlikçi kalkınma politikalarıdır.

Uyuşturucu (2)

Kayseri’nin Kalbinde Buluşma: Vali Gökmen Çiçek’ten esnafla yakın temas
Kayseri’nin Kalbinde Buluşma: Vali Gökmen Çiçek’ten esnafla yakın temas
İçeriği Görüntüle

Uyuşturucu maddeye değil, düzenin kendisine savaş açılmalı
Uyuşturucuyla mücadelenin yalnızca kolluk gücünün değil, eğitim sisteminin, sağlık politikalarının, belediye sosyal projelerinin ve medya dilinin de parçası olması gerekir. Bugün “uyuşturucu ele geçirildi” haberiyle övünmek yerine, bir yıl içinde maddeye başlamış gençlerin sayısı, rehabilitasyon merkezlerinin doluluk oranı, çocuk yaştaki bağımlılar ve işsiz genç nüfus oranı da gündeme alınmalıdır.

70 ilde düzenlenen bu operasyonlar önemli; ama bu operasyonlar, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Altta yatan sosyal yaralar kapanmadıkça, suç oranı düşmeyecek, bağımlı gençler artacak ve sokaklar her geçen gün daha tehlikeli hâle gelecek. Bir sonraki operasyonu değil, bir sonraki “önleme planını” konuşabildiğimiz gün, işte o gün gerçekten ilerlemiş olacağız.

Kaynak: Haber Merkezi