Gezi eylemleri sırasında Ali İsmail Korkmaz’ın  öldürülmesi ile ilgili davasının ikinci duruşması yeni Adliye Sarayında görüldü. Emniyet güçleri sabahın erken saatlerinde mesaiye başladığı duruşmada, çevre illerden gelenler ile birlikte toplam 900 polis, 4 Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve 1 helikopter görev yaptı. Ayrıca Ali İsmail Korkmaz davasını yerinde takip etmek için, Ankara ve Eskişehir başta olmak üzere 9 ilden yaklaşık 3 bin kişi geldi. Ali İsmail’in ailesi ve yakınlarının yanı sıra Mersin, Balıkesir baroları ile İstanbul'daki Gezi Parkı odaklı eylemlerde yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ile Hatay'daki eylemlerde hayatını kaybeden Ahmet Atakan'ın kardeşi Zafer Atakan da oradaydı. Acılı aileye destek vermek için CHP’li vekiller Musa Çam, Hüseyin Aygün, Veli Ağbaba, Gökhan Günaydın ve Sezgin Tanrıkulu duruşma salonundaki yerini aldı.

Olaylı başladı

Duruşmayı takip etmek için çeşitli illerden gelenler ile polis arasında arbede yaşandı. Adliye’nin 200 metre uzağında bulunan bekleme alanında toplanacak grubun üstleri aranmak istendi. Bunun üzerine sert tepkiler geldi. Daha sonra polise flamaların takılı olduğu hortumlar ile saldırdılar. Polis ekipleri önce ortamı sakinleştirdi daha sonra arama noktasını açtı.

Anne Korkmaz yürek burktu

Oğlu Ali İsmail’in fotoğrafını göğsünde taşıyan anne Emel Korkmaz, duruşma salonu girişinde açıklama yaptı. Oğlunun hesabını sormaya geldiğini dile getiren Emel Korkmaz, Katiller ile yüzleşmek için geldim. Ali İsmail ile birlikte geldim. Acaba evlatları annelerinin elini öpebildi mi? Çocukları babam nerede diye sorduğunda ne cevap verdi. Biz 19 yaşında gencecik çocuğa kıydık, hapiste miyiz dediler, yoksa ne dediler merak ediyorum?” diyerek tepki gösterdi.

-------------------------------------------------------------------------

Olayın en önemli tanığı Semih Berkay Yapıcı dinlendi

"ORADAKİ HERKES ONU DÖVDÜ” 

Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesiyle ilgili duruşmada, olayın en önemli tanığı Semih Berkay Yapıcı dinlendi. Yapıcı, "Oradaki herkes onu dövdü. Sırtına ve kafasına tekme attılar. Aldığı bir tekme ile kafasını kaldırıma çarptı ve bilincini kaybetti" dedi. 

Duruşma başında davaya katılma taleplerini değerlendiren mahkeme heyeti Ali Yusuf Korkmaz, Sami Elvan, Balıkesir Barosu ve Mersin Barosunun müdahillik talebi oy birliği ile reddetti.

Tanık Semih Berkay Yapıcı, "Kız arkadaşım ile olayları seyrettik. Sonra kız arkadaşımı eve bıraktıktan sonra bir sokağa girdim. Polisin müdahalesi vardı. Fırına sığındım. Biber gazının etkisi geçti zannettim ve dışarı çıktım. Dar bir sokakta polisler birini yakalamış ve bacaklarına vuruyordu. Daha sonra bir hamle ile kaçmaya çalıştı. Daha sonra fırıncı esnafının çekmesiyle düştü. Oradaki herkes onu dövdü. Sırtına ve kafasına tekme attılar. Aldığı bir tekme ile kafasını kaldırıma çarptı ve bilincini kaybetti. Yüzünü gördüm sakalıydı. Yüzünü hafızama kaydettim. Kendine baktım ama bir şey yapamadım. Kalakaldım. Mevlüt Saldoğan tarafından bir kez daha dövüldü. Ali İsmail Korkmaz üç defa dövüldü" diyerek olayı anlatırken ağladı.

Kayseri'de iki grup arasında bıçaklı kavgada kan aktı! 1'i ağır 4 yaralı
Kayseri'de iki grup arasında bıçaklı kavgada kan aktı! 1'i ağır 4 yaralı
İçeriği Görüntüle

Tanık Semih Berkay Yapıcı'nın olaydan sonra internetten paylaştığı yazı okununca Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan, sanıklara tepki gösterdi. Salonda gerginlik yaşanırken, olay avukatların da araya girmesiyle olay yatıştırıldı. Semih Berkay Yapıcı yazının kendisine ait olduğunu söyledi.

Duruşmada Mevlüt Saldoğan, kaçan şahsın arkasından gitmediğini belirterek, "Herhangi bir kimseye de talimat vermedim" diye konuştu.

Olaya ilişkin kamera görüntülerinin izlenmesi ve tespitin yapılmasının ardından duruşmaya 45 dakika ara verildi. İHA

--------------------------------------------------

AVUKATLAR ARASINDA

 SÖZLÜ TARTIŞMA ÇIKTI

Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın davasının Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine devam edildi. Sanık polis Şaban Gökpınar, “Ali İsmail Korkmaz’ın darp olayı sonrasında, gaz maskeli kişiyi net olarak görebilmiş mi? Bulunduğu olay ile darp olayı arasında 500-600 metrelik bir mesafe var. Bu olayı nasıl görebiliyor? Darp eden şahıslar olay sonrasında nereye doğru gidiyordu? Gezi eylemlerine katılan şahsın tanıklığına ne kadar güvenilir?” diye sordu. Sorunun sorulmasından sonra savunma avukatları salonda Şaban Gökpınar’ı yuhalayarak tepki gösterdi.

Tanık Semih Berkay Yapıcı, “Olayla aramda 20 metre falan vardı. Gaz maskeli polisi gördüm. Gaz maskeli polis sürekli gaz maskesi takıyordu. Olaydan sonra fırına geldiler ve gaz maskesini çıkardılar ondan sonra gaz maskeli kişinin Hüseyin olduğunu fark ettim” cevabını verdi.

Mevlüt Saldoğan’ın avukatı ,“Tanığa neden burada müdahale edilmemiş. Güvenli bölge olduğu yönünde bir çağrı mı olmuş? Fırının bulunduğu bölgeye eyleme katılanları kendisi mi çağırmıştır?” diye sorunca avukatlar arasında sözlü tartışmalar yaşandı.

Ali İsmail Korkmaz'ın yakınlarının avukatı Ayhan Erdoğan, "“Tanığa 'neden sağ kaldın' diye bir soru sorulmaz. Sanıklara 'siz niye Ali İsmail Korkmaz’a saldırdınız' diye sorulmalı. Böyle bir soru sorulmaz. İtiraz ediyoruz” dedi.

Sanık Yalçın Akbulut, "Tanık internette olayı anlatıyor. Benim eşkalim çok rahat fark edilirdi. Ben vicdanen rahatım. İlk ifadesinde neden benden bahsetmiyordu. Aradan ne geçti, ne değişti?" diye konuştu. İHA

------------------------------------------------------

Doktor,’İki güne bir 

şeyin kalmaz’ demiş

Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne ilişkin Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Korkmaz’ın ev arkadaşı Fırat Köse, “Doktor, Ali İsmail’e ‘İki güne bir şeyin kalmaz, sınavlara girebilirsin’ demişti. O nedenle Ali İsmail’i eve götürdük” dedi. 

Gezi Parkı olayları sırasında Eskişehir’de hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın davasında arkadaşları tanık olarak dinlendi. Duruşmada tanıklardan Turhan Güler, “3 kişiydik. Fırat, Ben ve Ali İsmail. Fırat bizden ayrıldı daha sonra. Yunus Emre Caddesi üzerinde İsmail ile beraberdik. Işıklarda bir ara ayrıldık. O an olanlar oldu. Yarım saat sonra tekrar tramvay durağında Ali İsmail’i gördüm. Üzerinde kırmızı montu vardı. Yüzü falan darp edilmiş şekildeydi. Kanlar vardı. Polislerin kendisini dövdüğünü ve kafasına darbe aldığını söyledi. Bilinci yerinde değildi. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Hastaneye götürmeye çalıştım. Sürekli ‘neredeyiz, nereye gidiyoruz?’ diye soruyordu.

Daha sonra Fırat, Ahmet ve Okan’ı da arayarak buluştuk. Birlikte hastaneye gittik daha sonra başka bir hastaneye sevk ettiler. Ali İsmail ambulansla gitti. Hastanede Ali İsmail’i beklemeye başladık. Hastanede sıra aldık, ortopedi servisinde adli vaka olduğu için ifade verilmesi gerektiğini ve ondan sonra muayeneye gelmesini söylediler. Daha sonra ben Ali İsmail’i evine bıraktım ben de eve döndüm” diyerek ifade verdi.

Tanık Fırat Köse, “Ben Ali İsmail’in ev arkadaşıyım. Yeni bir ev bakmıştık ve kira kontratı imzalayacaktık. Kontratı imzaladıktan sonra beraber evden çıktık. Çarşıya geldik. Oradaki gruplarla birlikte Yunus Emre Caddesi’ne ilerledik. Dersim olduğu için ben erken ayrıldım. Eve gittikten sonra Ali İsmail’i aradım. Benimle daha Önce konuşmadığı şekilde konuştu. Tersler şekilde konuşuyordu. Bir gariplik vardı. 5-10 dakika sonra Turhan aradı ve darp edildiğini söyledi. Evden çıktık ve Yenibağlar’da buluştuk. Gittiğimizde kaldırımda oturuyorlardı. İlk başta konuşmadı ama Turhan polisler ve sivillerin dövdüğünü söyledi. Üzerine gitmedik ve hastaneye gittik. Burada filmi çekildi, tomografi cihazı olmadığı için bizi başka bir hastaneye sevk ettiler. Yunus Emre Hastanesi’nde doktor bize Ali İsmail’in bir şey olmadığını ve iki güne geçeceğini söyledi. Ali İsmail bize sınavlarına girip giremeyeceğini sordu. Doktor sınavlara kadar iyileşeceğini söyledi. Dişinde ve kolunda sıkıntılar vardı. Doktor, dinlenebilir deyince biz de Ali İsmail’i eve götürdük. Ali İsmail sızlanarak kalkmış bizden önce. Hastaneye götürme kararı aldık. İlk başta ifade vermesi gerektiği için karakola gittik, 3 karakola gittik. Daha sonra kendini kaybediyor. Hastaneye gidiyorlar ve Ali İsmail’in beyin kanaması geçirdiğini öğrendik. Oradan da Tıp Fakültesine yönlendirdiler” diyerek olayı göz yaşları içinde anlattı. İHA