AK Parti Kültür ve Sanat Politikaları Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kütüphane Sohbetleri” programının üçüncü konuğu olan eski milli futbolcu ve AK Parti MKYK Üyesi Mesut Özil, etkinlikte hem özel hayatına hem de kariyerine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Almanya’da yetişmiş bir isim olarak aile kavramının kendisi için her zaman önemli olduğunu söyleyen Özil, etkinlikte yaptığı konuşmada "Biz gurbetçi olarak bir bölgede yaşadığımız için daha çok birbirimize destek çıkmamız amacıyla işte bu aile yapısını koruduk, kültürümüzü koruduk, birbirimize saygı, sevgiyle baktık. Öyle yaşadık" ifadelerini kullandı. Aile kurmanın hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Özil, özellikle baba olmanın kendisine büyük sorumluluk bilinci kazandırdığını anlattı.
Programda dikkat çeken sorulardan biri futbolcunun telefon rehberine dair oldu. Özil bu soruya net bir şekilde "Benim telefonumda en ünlüsü Sayın Cumhurbaşkanım (Recep Tayyip Erdoğan). Gerisi yalan" yanıtını verdi. Futbola duyduğu ilginin küçük yaşlarda Almanya’daki Türk kahvehanelerinde başladığını dile getiren Özil, o dönem izlediği futbolcular arasında özellikle bir ismin kendisini etkilediğini belirterek "Futbol seyrettiğimde Zinedine Zidane’ı çok beğeniyordum. Çünkü çok rahat oynuyordu. Hiç baskı yoktu, top kaybetmiyordu. Ben dedim ki inşallah bir gün ben de böyle güzel oynarım dedim" dedi.
Türkiye Milli Takımı’nda oynamamasıyla ilgili yıllardır konuşulan iddialara da değinen Özil, bugüne kadar konuya dair açıklama yapmadığını belirterek şunları söyledi:
"Maalesef benimle alakalı çok kişi Türkiye'de bu konuyla alakalı konuşmalarını yaptı. Ben şöyle diyeyim, olan oldu. Allah nasip etti, Almanya ile Dünya Kupasını kazandım. Ama böyle geriye baktığımda da Türkiye Milli Takımında da oynasaydım nerelere gelirdim? Ne hissiyatlar yaşardım? Bunu açıkçası kendim de çok düşündüm. Ama zamanı geri çeviremediğim için olan oldu, biten bitti. Ama her şeyde konuşulduğu gibi de olmadı o dönemde. Ben başka konulara da konuşmak istemiyorum. Çünkü dediğim gibi futbol kariyerim bitmiş, kavga edesim yok"
Profesyonel futbola dönme ihtimaliyle ilgili bir soruya ise Özil, net bir dille "Şu an profesyonel hayata ve hatta futbola dönme gibi bir gayem yok" diyerek yanıt verdi. Siyasi çalışmalarda yer almaktan memnun olduğunu ifade eden Özil, gençlere yönelik projeler geliştirdiğini belirterek İstanbul’da kurmayı planladığı futbol akademisinin inşaatının sürdüğünü söyledi. Projesini şu sözlerle anlattı:
"Benim gayem daha çok genç nesillerin elinden tutmak. Futbol akademisi kuruyorum. Orada 11-18 yaşta çocuklar katılacak. Güzel bir sistem kurarak daha çok Türkiye'deki gençlerin elinden tutup dünyanın en büyük sahnelerine çıkarmak istiyorum."
Özil, konuşmasının sonunda Almanya’da Gazze konusunda yaptığı paylaşımlar nedeniyle dışlandığını da dile getirerek, inancı gereği her zaman zulme karşı ses çıkarmaya çalıştığını belirtti:
"Benim inancım çok farklı olduğu için, ben Allah'a inandığım için yani her şeyi veren de o olduğu için, kariyerimde hiçbir zaman susmadım. Ben bu Gazze'den dolayı değil de Uygur Türkleri ya da dünyanın her yerinde zulüm oluyordu. Her zaman sesimi duyurmaya çalıştım Mesut olarak. Bazen hedeflerime ulaşabildim, sesimi duyurabildim. Bazen olmadı, gücüm yetmedi. Önemli olan burada insanlık görevimizi yapmamız... Dediğim gibi inşallah bizler güçlü oluruz da bizim yaşadığımız bu aciz durumu inşallah yeni nesiller yaşamaz. Türkiye'yi inşallah daha güzel yerlere taşırlar."




