Kalkan, “Burada, 1982 model darbe ürünü, çağdışı kılık ve kıyafet yönetmeliğini protesto etmek için toplanmış bulunuyoruz. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ek madde 19’da ‘Devlet memurları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uymak mecburiyetindedirler’ hükmünden hareketle hazırlanmış olan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’teki akla zarar kurallar durmakta, devlet memurlarına adeta üniformalı asker muamelesi yapılmaktadır” şeklinde konuştu.

Kılık ve kıyafet yasağının darbe dönemlerinin dayatması olduğunu söyleyen Kalkan, “Yönetmelik, ‘Bıyık tabiî olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir’ demektedir. Yönetmeliğin resmettiği hükümler, anlamsızlığı dolayısıyla şu an zaten çoğunlukla uygulanmamaktadır” dedi.

“Çalışanların ne giydiğiyle değil, ne ürettiğiyle ilgilenilmelidir” diyen Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet, vatandaşıyla, halkın inançlarıyla kavga etmeyi artık bir kenara bırakmalıdır. İnsanlarını tanımlamayı değil, tanımayı seçmelidir. Olağanüstü dönemlerin oluşturduğu psikolojik baskılardan ve bıraktığı tortulardan bir an önce kurtulmak istiyoruz”

81 ilde sivil itaatsizlik yaptıklarını ve okullara serbest kıyafetle gireceklerini belirten Kalkan, “Hükümete, darbe döneminin izlerini silmesi çağrımızı yineliyoruz.

Kayserili Milletvekilinden acı dolu sözler: Saçlarımı okşayan ellerin gitti! Kayserili Milletvekilinden acı dolu sözler: Saçlarımı okşayan ellerin gitti!

Özgürlük taleplerimiz karşılanmalı, ne giyip ne giymeyeceğimizi bilecek yetişkinler olduğumuz kabul edilmeli ve bu talebimize kulak verilmelidir. Şimdi yönetmeliği yok sayıyor, okullarımıza serbest kıyafetle giriyoruz” açıklamasında bulundu.