Türkiye’nin uzay serüveni, 1994 yılında Türksat 1B uydusunun yörüngeye yerleşmesiyle başlamıştı. Bu adımı, 1996’da Türksat 1C ve 2001’de Türksat 2A izledi. Zamanla fırlatılan uydularda yerli üretim oranı giderek arttı ve bu yolculuğun en büyük meyvesi, 2024’te uzaya gönderilen Türksat 6A oldu. Bugün, 21 Nisan 2025 itibarıyla hizmete giren Türksat 6A, Türkiye’nin iletişim ağını güçlendirerek kapsama alanını 3,5 milyardan 5 milyar kişiye ulaştıracak. 15 yıl boyunca yörüngede görev yapacak bu uydu, Türkiye’yi haberleşme uydusu üretebilen 11 ülke arasına taşıdı.
Türksat 6A Neler Getiriyor?
Türksat 6A, televizyon yayıncılığı, internet erişimi, veri iletişimi, askeri iletişim ve bazı mobil iletişim altyapılarını destekleyecek. Bu sayede Türkiye’nin iletişim altyapısı daha da sağlamlaşacak ve kapsama alanı genişleyecek. Uydu, sivil ve askeri iletişim ihtiyaçlarını karşılayarak ülkenin stratejik iletişim gücünü artıracak. Ayrıca, mevcut haberleşme uydularına yedeklik sağlayarak iletişim sürekliliğini garanti altına alacak. Türksat 6A ile Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi bölgeler artık Türkiye’nin kapsama alanına dahil olacak. Bu, Türkiye’nin bölgesel ve küresel iletişimde daha etkili bir oyuncu olmasını sağlayacak.
Yerli Teknoloji
Türksat 6A’nın arkasında ASELSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK Uzay ve C2TECH gibi Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketleri yer alıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açıklamasına göre, uydu yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla, 84 yerli ekipman kullanılarak üretildi. ASELSAN, Ku-Bant ve X-Bant haberleşme sistemlerini geliştirirken, TÜBİTAK Uzay uydunun omurgasını oluşturan uçuş bilgisayarı, elektrik itki motoru, güç dağıtım birimi gibi kritik bileşenleri tasarladı. TUSAŞ, uydunun yapısal ve ısıl sistemlerinden sorumlu oldu. C2TECH ise telemetri, telekomut ve mesafe ölçüm sistemlerini geliştirdi. Bu iş birliği, Türkiye’nin uzay teknolojilerinde kendi kendine yetebilme kapasitesini gözler önüne seriyor.
Türksat 6A’nın Uzay Yolculuğu
Türksat 6A, 4 Haziran 2024’te Antonov 124 uçağıyla ABD’ye taşındı ve 9 Temmuz 2024’te SpaceX’in Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatıldı. Fırlatmanın ardından beş ateşleme yapılarak uydu, geçici olarak 50 derece doğu yörüngesine yerleştirildi. 23 Ekim 2024’e kadar burada çeşitli testlerden geçti. Ardından 12 gün süren bir yolculuk ve altı ateşlemeyle, 28 Aralık 2024’te 42 derece doğu yörüngesine ulaştı. Nihai yörüngesinde yapılan testler ve 17 Şubat 2025’teki ilk test yayını, uydunun göreve hazır olduğunu kanıtladı.
Teknik Özellikler ve Gelecek Hedefler
Türksat 6A, 8,4 kilovat güç kapasitesine sahip ve 15-16 yıl hizmet verecek şekilde tasarlandı. Uydunun haberleşme transponderleri, elektromanyetik uyumluluk, güç yönetimi, termal kontrol ve itki sistemleri gibi alt bileşenleri tamamen yerli olarak üretildi. Bu, Türkiye’nin yalnızca bir uydu üretmekle kalmayıp, aynı zamanda bu uydunun çalışmasını sağlayan teknolojilerde de uzmanlaştığını gösteriyor. Türksat’ın halihazırda 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde Türksat 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B uyduları bulunuyor. Türksat 6A, bu filosuna güç katarak Türkiye’nin uzaydaki varlığını daha da pekiştirecek.
Türkiye’nin Uzaydaki İddiası
Türksat 6A, Türkiye’nin uzay teknolojilerindeki kararlılığını ve yerli üretimin gücünü ortaya koyuyor. Bu proje, yalnızca iletişim altyapısını güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda genç mühendislere ve bilim insanlarına ilham veriyor. Türkiye, uzayda attığı bu adımlarla küresel arenada söz sahibi olmaya devam edecek.
