Uzmanlar özellikle dolap kapaklarının en riskli bölgeler olduğunu belirtiyor. Çünkü kapağa konan yiyecekler, her açılıp kapanmada sıcaklık şokuna maruz kalarak daha hızlı bakteri üretebiliyor. Süt, yumurta, et ve peynir gibi hassas ürünlerin kapağa konulmasının, gün içinde birkaç derece değişen ısı nedeniyle bozulmayı iki hatta üç kat hızlandırabileceği aktarılıyor. Bu durum hem gıda israfına neden oluyor hem de tüketildiğinde mide rahatsızlıkları veya zehirlenme riskini artırıyor. Dolabın iç raflarında sabit kalan düşük ısının ise hassas ürünler için en güvenli bölge olduğu hatırlatılıyor.
Plastik poşet kullanımı gizli tehlike taşıyor
Sık yapılan bir diğer hatanın, marketten alınan ürünlerin üzerindeki plastik poşetlerle birlikte dolaba konulması olduğu belirtiliyor. Bu poşetler içeride hava akışını engelleyerek nemi hapsediyor ve nemli ortam bakteri üremesi için ideal bir alan yaratıyor. Sebze ve meyvelerin kısa sürede yumuşamasının, küflenmesinin veya kötü koku yaymasının temel nedenlerinin başında bu yanlış saklama biçiminin geldiği ifade ediliyor. Uzmanlar, ürünlerin mutlaka poşetten çıkarılarak delikli kaplarda veya sebzelik çekmecesinde saklanması gerektiğini vurguluyor.
Dondurucuya yakın bölgelerde istenmeyen çözünme yaşanıyor
Bir başka hata ise buzdolabının dondurucuya yakın raflarına, ısıya duyarlı olmayan gıdaların gereksiz yere konması. Bu bölgelerde sıcaklık zaman zaman sıfıra kadar düşebiliyor ve çözünüp tekrar donmuş gibi görünen yiyeceklerde hem tat hem de doku kaybı oluşuyor. Bu durum özellikle pişmiş yemeklerde daha belirgin hale geliyor, çünkü sıcaklık dalgalanmaları yemeğin besin değerini azaltabiliyor. Uzmanlar dolabın alt bölmelerinin daha stabil ısı sağladığını, dondurucuya yakın kısımların ise kısa ömürlü çabuk bozulabilen ürünler için daha uygun olduğunu söylüyor.