Migren hastalarının bu dönemde daha hassas hâle geldiği ifade ediliyor. Hava basıncındaki değişimlerin de atakları şiddetlendirdiği aktarılıyor. Bu nedenle mevsim geçişleri migren yaşayanlar için en zor dönemlerden biri hâline geliyor. Özellikle kışa geçiş sürecinde şikâyetlerin arttığı belirtiliyor. Hastaların çoğu bu değişimi fark etmese de meteorolojik verilerle semptomlar arasında güçlü bir ilişki bulunuyor.
Uzmanlar koruyucu önlemleri hatırlatıyor
Nörologlar, sıcaklık değişimlerinin etkisini azaltmak için bazı alışkanlıkların önem taşıdığını aktarıyor. Düzenli uyku, migrenin kontrolünde temel unsurlardan biri kabul ediliyor. Uyku düzensizliği sinir sistemini hassaslaştırarak atak riskini artırıyor. Suyun yeterli tüketilmesi, vücudun dengesini korumada kritik bir rol üstleniyor. Ani ısı değişimlerinden kaçınmak, özellikle dışarı çıkarken uygun giyinmek atakların daha hafif geçmesini sağlayabiliyor.
Doktorlar, klima veya ısıtıcıya aşırı yakın durmanın da baş ağrısını tetikleyebileceğini belirtiyor. Beslenme düzeni de migren üzerinde etkili. Kafein, aşırı tuz ve işlenmiş gıdaların tüketimi atak sıklığını artırabiliyor. Uzmanlar, migren günlüğü tutmanın da hastalara büyük fayda sağladığını söylüyor. Bu günlükler sayesinde hastalar, hangi koşullarda atak yaşadıklarını daha net görebiliyor. Böylece kişisel tetikleyicilerini kontrol altına almak daha kolay oluyor.
Migren hastaları için yeni uyarı dönemi
Meteoroloji birimleri, sıcaklık dalgalanmalarının birkaç hafta daha devam edeceğini bildiriyor. Bu süreçte migren hastalarının daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor. Hava tahminlerini düzenli takip eden kişilerin ataklara karşı hazırlıklı olduğu ifade ediliyor. Atakların artması hâlinde uzman bir nöroloğa başvurmak gerekiyor. Erken dönemde uygulanan tedaviler, migrenin ilerlemesini yavaşlatıyor. Bazı hastalarda ilaç tedavisi gerekirken bazılarında yaşam tarzı değişiklikleri yeterli oluyor. Uzmanlar, migrenin tamamen geçmese bile kontrol altına alınabileceğini belirtiyor.
Önemli olan tetikleyicilerin bilinmesi ve bunlardan mümkün olduğunca uzak durulması. Sıcaklık değişimlerinin çarpıcı etkisi, migreni olan kişiler için kritik bir uyarı niteliği taşıyor. Önümüzdeki haftalarda havanın daha dengesiz olabileceği belirtilirken uzmanlar bu dönemi “yüksek riskli süreç” olarak tanımlıyor. Migren hastalarının hem günlük yaşamlarını hem de sağlık durumlarını etkileyen bu süreç, dikkatli bir takip gerektiriyor. Bu nedenle uzmanlar, vücuttaki en küçük sinyallerin bile ciddiye alınmasını öneriyor.
