Mesut Koç

Gün içerisinde kendinizi yorgun, bitkin, hatta hiçbir şey yapmaya takat bulamaz halde hissediyorsanız yalnız değilsiniz. Kim bilir, belki de sabah kahvesiyle birlikte enerjiyi zirveye taşıyacağınıza inanıyorsunuz ama gün ortasına gelmeden göz kapakları kendi kendine kapanmaya başlıyor.Detaylar haberimizde.

Bilgisayar ekranına bakarken gözlerinizi kıstığınızı fark ettiniz mi hiç? Ya da sosyal medyada “bir video daha” derken saatlerin nasıl geçtiğini? Gözlerimiz, modern çağın en büyük mağdurlarından biri. Detaylar haberimizde…

Mide bulantısı… Hayatın en tatsız sürprizlerinden biri. Yemekten hemen sonra gelebilir, toplu taşıma aracında yakalayabilir ya da stresin tam ortasında sinsice ortaya çıkabilir. O anda dünyadaki tüm güzellikler sanki değerini yitirir; tek isteğiniz ise bir an önce rahatlamaktır. Ama panik yok! Çünkü aslında mide bulantısını hafifletmek için uygulayabileceğiniz basit ama etkili yöntemler var. Şimdi gelin, “o midenizi alt üst eden huzursuzluğa” karşı küçük ama güçlü silahları birlikte keşfedelim.

Çocuğunuzun ilk kahkahası, ilk adımı, hatta ilk “anne-baba” deyişi ne kadar unutulmazsa; ilk aşısı da aslında o kadar önemlidir. 😊 Ama kabul edelim ki aşı konusu aileler için biraz karmaşık bir yolculuğa dönüşebiliyor. “Ateş yapar mı?”, “Kaç doz olacak?”, “Acaba gerekli mi?” soruların cevabı haberimizde...

Ölümsüzlük iksiri bulunamadı belki ama bilim, yaşam süresini uzatmanın gizli sırlarını birer birer açıklıyor. “Yaşamı uzatmak” deyince aklınıza karmaşık tıbbi yöntemler ya da pahalı tedaviler gelebilir. Oysa gerçek çok daha basit: Uzun yaşamanın anahtarı, küçük ama etkili alışkanlıklarda saklı. Günlük rutininize yapacağınız birkaç küçük dokunuş, ömrünüze ömür katabilir. Hazırsanız, kahkaha ile yürüyüşün bile sandığınızdan daha güçlü birer “ilaç” olabileceğini keşfetmeye başlayalım.

Hepimizin bildiği büyük düşmanlar vardır: stres, yoğun iş temposu, uykusuzluk… Peki ya göz önünde durup da fark etmediğimiz, sinsice enerjimizi emen “sessiz düşmanlar”? Hani gün sonunda hiçbir şey yapmamış gibi hissedip ama yine de bitkin düştüğümüz anlar vardır ya, işte o yorgunluğun arkasında bu görünmez enerji hırsızları saklanıyor olabilir.

Gece uyandığınızda su içmek metabolizmanızı nasıl etkiliyor? Uzmanlara göre gece içilen su, sindirimi kolaylaştırıyor, bağışıklığı güçlendiriyor ve sabah enerjinizi artırıyor. Detaylar haberimizde…

Parmaklarınız arasındaki küçük boşluk, kas gücünüzden eklem sağlığınıza kadar vücudunuzun gizli raporunu sunuyor. Detaylar haberimizde mevcut..

Göz kırpma hızınız, beyninizin gizli dili olabilir. Yorgunluk, stres ve hatta nörolojik hastalıklar bu basit hareketin ardında saklanıyor. Detaylar haberimizde mevcut..

Hepimiz sevdiklerimizle yemek yerken sohbet etmeyi severiz. Ama bir an durup düşündünüz mü; belki de “Bir lokma al, bir kelime söyle” felsefesi, aslında bedenimiz için daha doğru olabilir! Evet, kulağa biraz sert geliyor ama yemek sırasında gereğinden fazla konuşmak, sindirim sisteminiz üzerinde beklenmedik etkiler yaratabilir. Eğer siz de öğle yemeğinde çataldan çok laf yetiştirenlerdenseniz, bu haberimiz tam olarak ilginizi çekecek.

Hepimiz zaman zaman stresli anlarda dudaklarımızı ısırırız; kimisi bunu fark etmeden yapar, kimisi ise neredeyse refleks haline getirir. Peki, bu basit alışkanlık aslında kaygınızın gizli bir sinyali olabilir mi? Eğer sık sık dudaklarınızı ısırıyorsanız, haberimiz tam size göre! Bu yazıda, dudak ısırmanın psikolojik etkilerini ve olası kaygı bağlantılarını farklı bir şekilde ele alıyoruz.

Gece yatağa uzanıp gözlerinizi kapattığınızda, zihniniz size renkli bir film sunar mı yoksa tamamen siyah bir ekran mı gösterir? Etrafımızda bazı insanlar, sabah uyandıklarında “Hiç rüya görmedim” diyerek adeta bir sır perdesi aralar gibi konuşurlar. Peki gerçekten rüya görmemek mümkün mü, yoksa sadece hatırlamıyor muyuz? Eğer siz de geceleri rüya âlemlerinde kaybolmak yerine sessiz bir uykuya dalıyorsanız, bu yazı sizin için hazırlandı.