Enerji içeceklerine yönelimin özellikle sınav dönemlerinde ve geç saatlere kadar süren dijital aktiviteler sırasında arttığı belirtiliyor. Doktorlar, gençlerin çoğunun gün içinde farkında olmadan birkaç bardaktan fazla kahve içtiğini aktarıyor. Kafein fazlalığına ek olarak düzensiz uyku saatlerinin tansiyon kontrolünü bozduğu ifade ediliyor. Uyku eksikliği, vücudun stres hormonlarını artırırken kan dolaşımını da olumsuz etkiliyor. Bu süreçte gençlerin damar sisteminde ani daralmalar yaşandığı ve bunun tansiyonu birden yükseltip düşürdüğü belirtiliyor.

Uzmanlar, bu tabloya ekran karşısında geçirilen uzun saatlerin de eklendiğini söylüyor. Mavi ışığa maruz kalmak, sinir sistemini sürekli uyararak tansiyon dengesini zorluyor. Bu durum özellikle akşam saatlerinde kan basıncının beklenmedik şekilde oynamasına yol açıyor.

Beslenme ve stres de tabloyu ağırlaştırıyor
Yapılan araştırmalar, gençlerin düzensiz beslenme alışkanlıklarının da tansiyon dalgalanmalarında etkili olduğunu ortaya koyuyor. Fast food ağırlıklı beslenmek, tuz tüketimini belirgin şekilde artırıyor. Tuz fazlalığı ise zaten hassas hâle gelen tansiyon dengesini daha kırılgan bir noktaya taşıyor. Doktorlar, gençlerde kronik stresin de beklenenden yüksek seviyelerde olduğunu belirtiyor. Sınav baskısı, ekonomik kaygılar ve sosyal medya kaynaklı karşılaştırma duygusu, sürekli bir stres döngüsü yaratıyor. Bu stres döngüsü vücudun damar duvarlarını geriyor ve tansiyonun anlık olarak yükselmesine neden oluyor.

Araştırma ekibi, gençlerin çoğunun bu belirtileri önemsemediğini fakat zamanla kalp-damar sağlığı açısından ciddi risklerin biriktiğini söylüyor. Bu riskler arasında erken yaşta hipertansiyon, uyku bozuklukları ve kronik yorgunluk da bulunuyor. Uzmanlar, belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini vurguluyor. Erken müdahaleyle tansiyon dalgalanmalarının tamamen kontrol altına alınabildiği ifade ediliyor.

Çözüm: Daha düzenli yaşam ve bilinçli tüketim
Doktorlar, gençlere kafein tüketimini günde bir veya iki fincan kahveyle sınırlamayı öneriyor. Enerji içeceklerinin ise tamamen bırakılması gerektiği ifade ediliyor. Uyku düzeninin sağlanması, tansiyon dengesinin korunmasında kritik bir adım olarak görülüyor. Uzmanlar, her gece aynı saatlerde uyumayı ve en az yedi saat kesintisiz uyku alınmasını öneriyor.

Kalp krizinin bu belirtsini ilk kez duyacaksınız: Aman dikkat
Kalp krizinin bu belirtsini ilk kez duyacaksınız: Aman dikkat
İçeriği Görüntüle

Ekran süresinin özellikle gece saatlerinde azaltılması gerekiyor. Mavi ışık filtreleri, göz sağlığını korurken tansiyon dalgalanmalarını da önleyebiliyor. Gençlerin stresle başa çıkmak için nefes egzersizleri, yürüyüş ve hafif sporlar gibi yöntemlere yönelmesi öneriliyor. Sağlıklı beslenme, damar sağlığının korunmasında kilit rol oynuyor. Taze sebze, meyve ve potasyum açısından zengin besinlerin tüketilmesi tansiyonu dengeliyor. Uzmanlar, gençlerin belirti yaşadıklarında mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurmasını tavsiye ediyor. Tansiyon takibinin erken yaşta yapılması ilerleyen yıllar için koruyucu etki sağlıyor. Araştırma sonuçları, gençlerde görülen bu dalgalanmaların doğru alışkanlıklarla tamamen düzeltilebildiğini gösteriyor. Bu nedenle hekimler, farkındalığın artırılmasının önemli olduğunu vurguluyor.

Kaynak: Haber Merkezi