Hatay'da üniversite okurken sahaflığa başlayan Alperen Demir'in hayatı 6 Şubat depremlerinden sonra baştan sona değişti. Memleketi Kayseri'ye geri dönen Alperen Demir, "Bizi kitapçılardan ayıran en önemli özellik, bizler birer kitap muhafızıyız" dedi.
Hatay’da sahaflık yapan Alperen Demir, 6 Şubat depreminin ardından memleketi Kayseri’ye dönerek yıkılan kitaplığını yeniden inşa ediyor. Konuyla ilgili konuşan Sahaf Alperen Demir, "Bizi kitapçılardan ayıran en önemli özellik, bizler birer kitap muhafızıyız. İnsanların işine yarayacak olan kitapları, geçmişte belirli sebeplerden dolayı bir defa basılmış ve bir defa daha basılması imkansız olan kitapları koruyarak ilgilisine ulaştırmanın peşindeyiz" dedi.
Sahaflığa Hatay’da okuduğu üniversitesinin kapısında işportacılık yaparak başladığını, depremin ardından da memleketi Kayseri’ye döndüğünü belirten Demir, bir sahafın kitapçılardan farkını, kendilerinin birer kitap muhafızı olduğunu, bir daha basılması imkansız olan kitapları koruyarak ilgilisine ulaştırmayı amaçladıkları anlattı. Demir, şunları kaydetti: “Sahaflığa 2019 yılında Hatay’da başladım. O yıllarda okuduğum üniversitenin kapısında çarşaf açıp işportacılık yapmaya başladım. Hatay’da dünyanın ışıklandırılan ilk caddesi olan Kurtuluş Caddesi’nde ilk dükkanımı açtım. Pandemi sonrası dükkanımı Hatay Mustafa Kemal Atatürk Üniversitesi’nin kampüsüne taşıdım. 6 şubat 2023 depreminin ardından memleketim olan Kayseri’ye döndüm. Burada da Talas’ta antika pazarında tezgah açıyorum. Bizi kitapçılardan ayıran en önemli özellik, bizler birer kitap muhafızıyız. İnsanların işine yarayacak olan kitapları, geçmişte belirli sebeplerden dolayı bir defa basılmış ve bir defa daha basılması imkansız olan kitapları koruyarak ilgilisine ulaştırmanın peşindeyiz."
Sahaflık mesleğinin kitap okumanın yanında, kitabı doğru okuma, bulma ve satmayı öğrettiğini söyleyen Alperen Demir, sahaflığın bir kültür olduğunu ve asla son bulmayacağını belirtti. Demir: “Sahaflık bana kitap okumayı kattı. Ortaokuldan beri kitap okurdum ancak, kitabı doğru okumayı, onları bulmayı ve satmayı öğrendim. Sahaflık bir kültür olduğu için bitme gibi bir durumu yok. Sahaflık asla son bulmaz. Kitap okurlarının kitapçılardan dokunarak ve kitabı hissederek alması gerekiyor. Çünkü kitap, internetten bilmeden alınacak bir şey değil. Mevcut enflasyonda bizlerin yaşayabilmesi için küçük işletmeler her zaman desteklenmelidir. Bizler yaşadığımız sürece de bu kültür yaşamaya devam edecek” diye konuştu.