Berlin’de Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ortak basın toplantısında Türkiye–AB ilişkileri, Avrupa güvenliği, Gazze’deki durum ve bölgesel gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ilişkin olarak sürecin teknik gerekçelerle değil siyasi engeller nedeniyle ilerlemediğini vurguladı.
“Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde kriter bazlı değerlendirme ile ilgili herhangi bir sorunu yok, olamaz da. Bu oyunun kuralı bir kulübe girecekseniz buranın kuralları vardır onunla ilgili gerekli şeyleri yaparsınız. Fakat burada tabii ki temel sorun an itibari ile sürecin aslında ilerlemiyor oluşu, fasılların açılmaması” diye konuştu.
Fidan, AB’den beklentilerinin net olduğunu belirterek, “Avrupa Birliği'nin fasılları tekrar açması Türkiye ile aday ülke ilişkisini olabilecek en normal zeminde ilerletilmesi beklentimiz bakidir. Bu konuda Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ve AB üyelik süreci ile ilgili Cumhurbaşkanımızın siyasi iradesinin ne kadar yüksek olduğunu altını bir kez daha çizdik” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin AB sürecinde somut adımlar atmaya hazır olduğunu belirten Fidan, “Bu konuda atılabilecek adımlar olduğuna açıkçası inanıyoruz. Bu adımları teker teker atma konusundaki irademize ve neler yapılabilir bunların üzerinden geçtik” dedi.
“AB Üyeliği Stratejik Hedef Olmaya Devam Ediyor”
Fidan, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize konularında Türk vatandaşlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekerek,
“Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye'nin şu andaki stratejik hedefi olmaya devam etmekte. Bu konuda gerekli olan her türlü diplomatik çabayı, diyaloğu, teknik çalışmayı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu konuda olumlu mesajlar almaktayız. Bu olumlu mesajları oluşan iradeyi politikayı somut uygulamalara çevirmek için çalışmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Güvenliği: “Türkiye’nin Tecrübesi Kritik Önemde”
Görüşmelerde Avrupa güvenliğinin de ele alındığını söyleyen Fidan, Türkiye’nin savunma kapasitesine işaret ederek şunları kaydetti:
“Avrupa’nın güvenliğinin daha iyi iş birliğimizle nasıl sağlanabilir bu konuda muhtemel rol dağılımları neler olmalı bu konudaki fikir alışverişlerimiz de ortaya koyduk. Ülkemizin şuanda devam eden safe ile ilgili çalışmalarda yer alması, bu mekanizmadan dışlanmaması da Avrupa güvenliği açısından önemlidir. Türkiye'nin özellikle savunma sanayinde ortaya koymuş olduğu büyük bir kapasite var. Silahlı kuvvetlerinin bölgede edinmiş olduğu çok büyük bir tecrübe var. Bu tecrübenin Avrupa güvenliği için her iki tarafı da çıkarlarına uygun şekilde kullanması için gerekli çalışmaları da uygun bir şekilde bir şekilde ilerletmemiz gerekiyor.”
Gazze Uyarısı: “Barış Planı Hayata Geçmezse Şiddet Sarmalına Döneriz”
Fidan, Gazze’de kalıcı barışın sağlanmasının aciliyetine dikkat çekerek uyarıda bulundu:
“Gazze'deki barış planının bir an önce hayata geçmesi önemli. Tekrar yıkıma, soykırıma dönülmemesi gerekiyor. Burada zaten yeterince büyük bir yıkım ve katliam var, bir an önce yaraların sarılması için hep beraber yoğun bir şekilde çalışmamız gerekiyor. İnsani yardımdan içeriye girmesi lazım, istikrar gücü barış, barış kurulu ile ilgili çalışmaların artık bir noktada somutlaşması da gerekiyor. Bu konuda aynı düşünüyoruz. Bir an önce barışın daha da ilerletilmesi gerekiyor. Aksi takdirde şiddet sarmalına geri dönme riskimiz var.”
Ukrayna ve Bölgesel Gelişmeler
Bakan Fidan, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik Türkiye’nin diplomatik çabalarını anlatarak,
“Ukrayna'daki savaşın durması, Gazze'deki barış planının hayata geçmesi, Suriye'deki istikrar bizim için önemli” dedi.
Ayrıca Zelenskiy’in ve Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Narişkin’in Ankara ziyaretlerini de muhatabına aktardığını belirterek,
“Ukrayna tarafıyla yaptığımız görüşmeler var bunların hepsini açıkçası değerlendirdik ama şu anda ihtiyacımız olan barışı, ateşkesi bir an önce sağlama konusundaki irademizi ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Suriye: “DEAŞ ile Mücadelede Yer Almaları Önemli”
Fidan, Suriye’nin yeniden istikrar kazanmasının bölge açısından kritik olduğunu vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Suriye’deki çalışmalarımız, bakışımızla örtüşmekte. Suriye’nin istikrarının bölgesel istikrara büyük katkı yaptığına açıkçası inanıyoruz. Suriye’nin tekrar yaralarını sarması, ekonomik kalkınmasını hızlandırması ve DEAŞ ile mücadelede yerini alması önemli bir husus. Washington’da yapılan anlaşma ile Suriye hükümeti DEAŞ karşıtı koalisyona üye oldular. İnanıyorum ki, büyük potansiyeli terörle mücadelede en iyi şekilde kullanacaklar. Suriye’nin toprak bütünlüğünün, egemenliğinin önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu noktadaki tehditlerin de bertaraf edilmesi gerekiyor.”




