Adana’da daha önce hırsızlık suçundan tutuklanan ve cezaevinden firar ettiği belirlenen İ.K. (42), bu kez hedef olarak bir şalgam firması bayisini seçti. Seyhan ilçesi Cemalpaşa Mahallesi’ndeki iş yeri, yaklaşık bir ay boyunca aynı kişinin hedefi hâline geldi.
İlk olay 26 Ekim gecesi yaşandı. Yangın merdiveninin kapısını kırarak içeri giren İ.K., iş yerinde bulunan ve toplam değeri 50 bin lira olan hard diskleri alarak hızla kaçtı. Aradan günler geçmeden, 3 Kasım’da bu kez iş yeri sorumlusu Y.K.’nin cep telefonunu çaldı.
Her iki olay da güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Görüntülerde aynı şüphelinin farklı günlerde apartmana giriş yaptığı açıkça görüldü. İş yeri yetkililerinin şikâyeti üzerine polis ekipleri harekete geçti.
Polis tek tek kamera izledi, zanlının cezaevinden kaçtığı ortaya çıktı
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekipleri, bölgede bulunan kamera kayıtlarını detaylı şekilde inceleyerek şüphelinin kimliğini tespit etti. 
Yapılan araştırmalar, İ.K.’nin yalnızca bu iki hırsızlık olayını değil, 14 Ekim’de bir oto elektrikçisine ait iş yerinden yapılan hırsızlığın da faili olduğunu ortaya koydu. Daha da çarpıcı olan ise, zanlının daha önce hırsızlık suçundan hüküm giydiği ve cezaevine gönderildiği, fakat bir süre önce firar ettiği gerçeğiydi.
Polis ekipleri, şüphelinin saklandığı adresi belirleyip operasyon düzenledi. Operasyonda İ.K. yakalanırken, çalınan cep telefonu da evde bulundu.
“Şeytana uyup hırsızlık yaptım” savunması şaşırttı
Emniyetteki ifadesinde suçlamaları kabul eden İ.K., kamera görüntülerindeki kişinin kendisi olduğunu söyledi. Ancak savunması dikkat çekiciydi: “İş yerlerine hırsızlık amacıyla girmedim. Saklanacak yer arıyordum ancak şeytana uyup hırsızlık yaptım.”
Şüphelinin bu sözleri, emniyet birimlerinde bile şaşkınlık yarattı.
Yeniden tutuklandı
İşlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen İ.K., çıkarıldığı mahkemece yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. İş yeri sahipleri, aynı kişi tarafından iki kez soyulmanın yanı sıra firari bir hükümlünün mahallelerinde cirit atıyor olmasından büyük endişe duyduklarını belirtti.




