İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamenin yeni ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianamede, CHP İstanbul İl Binası’nın satın alınması sürecinin önemli bir bölümünü İmamoğlu’nun bizzat yönettiği iddia edildi.
Soruşturma makamları, binanın satın alımı sırasında dönemin il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun süreç dışına itildiğini ve bu adımın İmamoğlu’nun parti yönetimine etkisini artırmak için yaptığı ilk güç gösterisi olduğunu öne sürdü.
"Suç örgütü ahtapot gibi büyüdü" değerlendirmesi
İddianamede, İmamoğlu’nun belediye başkanı olduktan sonra yetki alanının genişlediği, buna bağlı olarak suç örgütü olduğu iddia edilen yapının da büyüdüğü savunuldu. Örgütün, İBB’nin birçok biriminde örgüt yöneticileri ve bu yöneticilere bağlı çalışan üyeler oluşturduğu iddia edilirken, faaliyetlerin İstanbul’un ilçe belediyelerinin sorumluluk sahasına kadar yayıldığı aktarıldı.
Para sayma görüntüleri iddianamede kritik unsur olarak yer aldı
CHP İstanbul İl Binası’nın alımı sırasında ortaya çıkan “para sayma görüntüleri” de iddianamede önemli bir başlık olarak yer aldı.
Görüntülerin, kamuoyu nezdinde suç örgütünün ilk izlenimini verdiği öne sürülürken, binanın “bağışlarla satın alındığı” algısının doğru olmadığı savunuldu. İddianameye göre bağışlarla karşılanamayan tutarın, örgütün suçtan elde ettiği gelirle tamamlandığı iddia edildi.
CHP il binası alımındaki rol tartışma konusu
İddianamede, İmamoğlu’nun süreci kontrol etmesinin parti içindeki güç dengelerini etkilediği, Kaftancıoğlu'nun devre dışı bırakıldığı ve kritik kararların tek merkezden yürütüldüğü ileri sürüldü.
Bu iddialar, hem siyasi hem hukuki açıdan önemli tartışmaları beraberinde getirdi.
