CHP, hafta sonu 3 gün boyunca sürecek büyük kurultaya hazırlanırken Genel Başkan Özgür Özel, yeni dönemin kadrolarını şekillendirmek için yoğun bir tempoya girdi. Özel, Parti Meclisi (PM) için hazırladığı ‘anahtar liste’ üzerinde çalışırken bu hafta programını tamamen bu sürece ayırdı.
Özel’in MYK, PM ve il başkanlarıyla art arda yapacağı toplantılarda hem mevcut yönetim hem de yeni dönem stratejileri ele alınacak. Milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla yapılacak görüşmeler sonrası PM listesine son şeklin verilmesi bekleniyor.
Parti kulislerinde, mevcut PM listesinde önemli değişikliklere gidileceği konuşulurken Özel’in kurultay sonrası oluşturacağı MYK’da da kapsamlı bir revizyon yapacağı belirtiliyor. Gölge bakanlık uygulamasının sona ereceği, MYK’daki genel başkan yardımcılığı sayısının azaltılacağı ifade ediliyor.
18 yıl sonra parti programı değişiyor
Kurultayın ilk gününde, 18 yıl sonra yenilenen parti programı delegelerin oyuna sunulacak. Aynı gün tüzükte yapılması planlanan kritik değişikliklerin de gündeme gelmesi bekleniyor.
Kulislerde konuşulan önerilere göre PM üyesi sayısının 60’tan 80’e çıkarılması ve gençlik kotasındaki yaş aralığının 18–25’ten 18–40’a yükseltilmesi planlanıyor. Üç gün sürecek kurultayda ikinci gün genel başkan seçimi, son gün ise PM ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimleri yapılacak.
Kurultay bu kez seyircili yapılacak
CHP, yıl içinde yapılan iki olağanüstü kurultayı salon koşullarının yetersizliği nedeniyle seyircisiz gerçekleştirmişti. Ancak bu büyük kurultay, Ankara Arena Spor Salonu’nda “Şimdi İktidar Zamanı” sloganıyla seyircili olarak yapılacak.
Gazetecilere akreditasyon uygulanacak kurultayda Özgür Özel’in yeniden seçilmesi halinde iki yılda dört kez genel başkan seçilerek bir rekora imza atacağı belirtiliyor.
Özel’den ‘İstanbul Sözleşmesi’ vurgusu
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle sosyal medya hesabından mesaj paylaşan Özgür Özel, iktidara gelmeleri halinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacaklarını açıkladı.
Özel paylaşımında, kadınların güvenli ve özgür bir yaşam sürdürebilmesi için caydırıcı bir sistem kurulması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede birileri güvende tutulurken, kadınlar başta olmak üzere milyonlar güvencesiz bırakılıyorsa bu siyasi tercihlerin sonucudur. Milletin takdiriyle iktidara geldiğimizde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacak ve gereken tüm adımları cesaretle atacağız.”
