Artçı sarsıntıların sürdüğü günlerde deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy önemli açıklamalarda bulundu. Üşümezsoy, asıl riskin Adalar fay hattında olduğunu ve 1999’dan bu yana burada enerji biriktiğini ifade etti. Bu sözler, özellikle İstanbul’da yaşayan milyonlar için büyük önem taşıyor.
Uzman, 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin aslında zincirleme bir kırılma olduğunu vurguladı. Ona göre Marmara’daki risk haritası uzun yıllardır yanlış yorumlanıyor. Kamuoyunda sıkça dile getirilen Bursa ve İznik senaryolarına katılmadığını belirten Üşümezsoy, tehlikenin Adalar fay hattında yoğunlaştığını söyledi.
1999 Depreminin Ayrıntıları
Üşümezsoy, “Sapanca’dan başlayıp Gölcük’te kırılan fay, Akyazı ve Karadere üzerinden Elmacık Dağları’na kadar stresi artırdı. O dönemde Yalova–Çınarcık hattında yüzlerce deprem meydana geldi” dedi. Bu açıklama, o felaketin ne kadar geniş bir coğrafyayı etkilediğini ortaya koydu.
Adalar Fay Hattına Odaklanın
“Kuzey Anadolu Fayı Bursa’dan ya da İznik’ten geçmiyor. Marmara’daki gerçek risk Adalar fay hattındadır” ifadelerini kullanan uzman, 1894 ve 1999’da bu hattın kırıldığını hatırlattı. Ona göre bu hat, gelecekte de en büyük deprem potansiyeline sahip.
Gelecek İçin Alarm Zilleri
Sındırgı depremi sonrası yapılan uyarılar, Marmara’da yaşayan milyonların hazırlıklarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Üşümezsoy’un sözleri, bu gerilimin yakın zamanda büyük bir sarsıntıya dönüşebileceği ihtimalini güçlendiriyor.