Nikahı Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın yaptığı, şahitliklerini ise Başsavcı Habip Korkmaz ve birçok tanınmış kişinin yaptığı o muhteşem düğün, 25 gün sonra aile dramına döndü.
Olay Gecesi Neler Yaşandı
Olay sonrası Mustafa Konaç'tan şikayetçi olan Hilal Konaç, aldığı darp raporuyla birlikte eşinin kendisine yönelik sürekli tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, can güvenliğinin tehlikede olduğunu belirterek tutuklanmasını talep etti.
Şikayetçi Hilal Konaç'ın ifadesine göre, olay 21 Kasım 2025'i 22 Kasım 2025'e bağlayan gece yaşandı. Hilal Konaç, eşi Mustafa Konaç'ın yaklaşık 20 gün önce evlendiklerini, eşinin veterinerlik kliniği olduğunu ve Saraybosna Mahallesi'ndeki lüks bir ikamette oturduklarını belirtti.
Hilal Konaç, eşinin gece saat 23.00 sıralarında yattığını, gece boyunca aralıklarla gelip kendisini 5-6 defa rahatsız ettiğini, ancak karşılık vermediğini söyledi. Mustafa Konaç, sabah saat 04.00-04.30 sıralarında eşinin yanına geldi. Eşi "Alkol kokuyorsun, rahatsız oluyorum, salonda yat" dedi. Salona gitmeyince kendisi salona gitti. Bir süre sonra Mustafa Konaç yatak odasında bağırmaya başladı. Eşi yanına giderek sessiz olmasını söyledi. Bunun üzerine Mustafa Konaç, "Sana ne lan! Babının evine git, seni boşayacağım" diyerek kendisini darp etmeye başladığını aktardı.
Hilal Konaç, eşinin "Senden boşanacağım, siktir git babanın evine" diyerek kendisine önce sol gözüne ve kafasına doğru yumruk attığını, boğazını sıktığını, iterek duvara ve dolaba çarptıktan sonra yere düştüğünü belirtti. Yerdeyken göğsüne, sırtına ve kafasının çeşitli yerlerine defalarca tekme ve yumruklarla vurduğunu söyledi. Hilal Konaç, kendisinin eşinden daha iri olduğunu, ancak aşırı şiddet nedeniyle karşılık veremediğini ifade etti.
Hilal Konaç, kendisini darp eden Mustafa Konaç'ın sürekli "Seni geberteceğim, seni boğacağım, seni öldüreceğim" şeklinde tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, can havliyle evden kaçtığını belirtti.
Hilal Konaç’ın Hayati Tehlikesi Bulunuyor
Hilal Konaç'ın darp sonrası gittiği Kayseri Şehir Hastanesi'nde düzenlenen adli vaka raporu, şiddetin boyutunu gözler önüne serdi. Raporda, Hilal Konaç'ın vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi yaralanmalar tespit edildi:
Şiddetli baş ağrısı, sağ temporooksipital bölgede hassasiyet ve hematom, sol gözde hiperemi, sol üst göz kapağında hematom, iki dudakta abrazyon, nazal kemikte hassasiyet, sol ayak başparmağında hassasiyet, sağ alt kotlar, sağ alt kol ön yüzde hassasiyet, sağ orta ve sağ alt skapula alt uç hizasında hassasiyet ve hiperemi.
Raporda, müdahalenin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı açıkça belirtildi.
Hastane, geçici rapor düzenleyerek, "Şahsın hayatının tehlikeye sokulduğu" ve "hayati tehlike geçirecek yaralanma mevcut olduğu" sonucuna vardı. Cerrahi servisince tedavi altına alınması gerektiği kaydedildi.
Hilal Konaç’ın ifadesinde, 6284 sayılı Kanun ve KADES hakkında bilgilendirildiği, gerekli tedbirlerin uygulanmasını istediği ve barınma evi talebinin olmadığı belirtildi. Ancak, eşi Mustafa Konaç'ın eylemlerinin hayati tehlike geçirecek düzeyde yaralanmaya yol açtığını belirterek, "Eylemlerden kendi imkânlarımla kurtulsam bile aşamada tutuklanması ve tüm koruma tedbirlerinin uygulanması lüzumludur" diyerek eşinin tutuklanması talebini yineledi.
Bu olay, kamuoyunda kadına yönelik şiddetin ne denli yaygın ve tehlikeli boyutlara ulaştığını, lüks ve eğitimli çevrelerde dahi bu tür dramların yaşanabildiğini bir kez daha gösterdi. Kamuoyu, 25 günlük eşine böylesi bir vahşeti reva gören Mustafa Konaç hakkındaki hukuki sürecin titizlikle takip edilmesini bekliyor.
