Türkiye'nin en kalabalık şehri olan İstanbul, konutta bir kez daha alarm veriyor. Son açıklanan verilere göre şehirde kira artış oranı yıllık bazda %193'e çıktı. Bu oran, Dubai ve New York gibi küresel metropolleri geride bıraktı. Gayrimenkul Uzmanı Olcay Selvi, artan inşaat maliyetleri, arsa kıtlığı ve imar yetkilerindeki dağınıklığın bu sorunu daha da derinleştirdiğini vurgulayarak, kapsamlı bir şehir planlamasına ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Arsa Yok, Maliyet Çok, İmar Karışık

Altın ve doları unutun: İşte son zamanların en çok kazandıran yatırımı
Altın ve doları unutun: İşte son zamanların en çok kazandıran yatırımı
İçeriği Görüntüle

Selvi, inşaat maliyetlerinin metrekare başına 1.500 doları aştığını belirtiyor. Bu yüksek rakamlar, yeni projelere olan ilgiyi azaltıyor. Aynı zamanda arsa sahiplerinin kat karşılığı oranlarını artırması ve üstüne ek ödeme talep etmesi, müteahhitlerin elini kolunu bağlıyor. İstanbul'da yeni bina üretimi yavaşlıyor, mevcut kiralık konutlar ise hızla değer kazanıyor.

İmar kararlarının farklı ilçe belediyeleri tarafından bağımsız şekilde alınması da çarpıklığa yol açıyor. Selvi, “Her ilçe ayrı bir planlama yapıyor. Bu da görüntü ve altyapı kirliliğine neden oluyor. İmar yetkileri merkezi bir yapıya bağlanmalı” çağrısı yapıyor.

Fahiş Kiralar Aynı Bina İçinde 3 Kat Farkla Yükseliyor

İstanbul’da kontrolsüz artış sadece semtler arasında değil, aynı bina içinde bile yaşanıyor. Uzmanlar, 15 bin TL'lik alt katın hemen üstünde aynı büyüklükteki dairenin 45 bin TL’ye kiraya verildiğini söylüyor. Özellikle Bağcılar, Küçükçekmece ve Kağıthane gibi ilçelerde bu farklar bariz şekilde görülüyor.

Bu durum yalnızca serbest piyasanın değil, aynı zamanda piyasa içi dengenin de bozulduğuna işaret ediyor.

Yüzde 25 Kira Sınırı Tartışmaları Bitmedi

2024’e kadar uygulanan yüzde 25 kira artış sınırının da piyasada kalıcı etkiler bıraktığı belirtiliyor. Selvi’ye göre bu uygulama kiracıyı kısa vadede korumuş gibi görünse de uzun vadede ev sahiplerini kira sözleşmesi yapmaktan uzaklaştırdı. Uygulamanın kaldırılmış olmasına rağmen etkilerinin sürdüğü ifade ediliyor.

Devlet Müdahalesi Zorunlu Hale Geldi

Tüm bu tablo karşısında Selvi, sadece bireysel ya da sektörel çözümlerin yetmeyeceğini vurguluyor. “İstanbul baştan planlanmalı” diyen uzman, imar kararlarının tek merkezden yürütülmesini, sanayi alanlarının şehir dışına taşınmasını ve kamu gücünün sürece daha fazla müdahil olmasını öneriyor.

Kentsel dönüşüm çalışmalarının da yetersiz olduğunu belirten Selvi, “Bu hızla gidersek İstanbul’daki dönüşüm 25 yılda bile tamamlanamaz” diyor.

İstanbul’un Değeri Sadece Ekonomik Değil

Selvi, konuşmasının sonunda çarpıcı bir benzetmeyle uyarıda bulunuyor: “Napolyon, ‘Dünya bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu’ demişti. Eğer bu değeri korumak istiyorsak, gayrimenkulü sadece rant gözüyle değil, stratejik bakış açısıyla yönetmeliyiz.”

İstanbul’daki konut piyasası sadece alım-satım değil, artık bir yaşam meselesine dönüşmüş durumda. Ve görünen o ki kalıcı çözüm için sadece sektör değil, sistemin tamamı değişmek zorunda.

Kaynak: Haber Merkezi