27 yaşındayım ama kendimi 60 yaşında gibi hissediyorum. Bitmeyen yorgunluk, ekonomik kaygılar, ev kiraları derken sanki hepimiz yaşlandık. Bu ülke şartları gençleri bile yaşlı hissettiriyor.
Bir türlü dinlenemiyoruz, artık ülkece yaşlıyız
Eskiden bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Şöyle bir düşünüyorum: Neden bu kadar çok yoruluyorum? Yaşlandım mı? Daha 27 yaşındayım ama kendimi 60 yaşında gibi hissediyorum.
Eskiden hiç yorulmazdım. Sabahın köründe uyanır, okula giderdim. Oradan çıkıp işe, sonra kafelere… Eve döndüğümde ise sabaha kadar projelerimi bitirir, tez yazardım. Ne zaman uyuduğumu ben de bilmiyorum. Hatta günübirlik şehir değiştirir, hiç uyumadan ertesi sabah yine okula giderdim. Hep gezerdim, yorulmak nedir bilmezdim.
Şimdi düşünüyorum da, bu kadar yorgunluk neden? Üzerinden sadece birkaç yıl geçti. Şimdilerde sabah uyanmak zulüm gibi geliyor. İşe gitmek ayrı bir dert. O kadar halsiz çalışıyorum ki, sanki bana göre değil. İşten çıkıp eve gitmek için can atıyorum ama eve erken de gidemiyorum; mutlaka bir işlerim oluyor ve yine akşama kalıyorum.
Aklımda tek bir soru: Neden? Neden böyle oldum, neden bu kadar yorgunum?
Aklıma gelen ilk şey, ekonomik zorlukların getirdiği hayat mücadelesi. İnsan sürekli geleceğini inşa etmeye çalışıyor ama kaygıyla yaptığında beynimiz dinlenemiyor. Hep yorgun oluyoruz. Gece uyurken bile yarın yapmam gereken işleri, kazanmam gereken paraları düşünüyorum. Bazen kaygıdan uyuyamıyor, stresten nefes alamaz hale geliyorum.
Şu aralar en büyük kaygım kiralık bir ev bulmak. Sitelerden bakıyorum, sokak sokak dolaşıyorum. İlanlardaki numaraları arıyorum, görevlilere “Bu binada kiralık daire var mı?” diye soruyorum. Ama duyduğum rakam hep aynı: 35 bin, 40 bin…
Şaka gibi rakamlar. Düşünsenize, aylık kira günlük 1.166 TL’ye denk geliyor. Otele gitseniz daha mantıklı; en azından odanız temizlenir, kahvaltınız ve akşam yemeğiniz hazır olur. “Neye göre 35 bin?” diye sorduğumda gelen cevaplar komik: En iyi malzeme kullanılmış güya. Oysa benim işim bu. İç mimarlarla çalışıyorum, malzemeleri tanıyorum. Bilmiyormuşum gibi beni ikna etmeye çalışıyorlar.
Kayseri’de mühendis de olsanız, mimar da olsanız eğer kendi ofisiniz yoksa alacağınız maaş asgari ücret ya da biraz üstü. İki asgari ücretli insan bu kiraları nasıl ödeyecek? 44.208 TL maaştan kalan 9.208 TL ile market mi yapılacak, elektrik mi ödenecek, yakıt mı? Diyelim en kötü evi tuttunuz, 25 bin TL’ye. Yine geriye 19 bin TL kalıyor. Onunla ne alınır, nasıl yaşanır?
Evet, bu ülke, bu ekonomi, bu hayat standartları ve bu düşük yaşam kalitesi hepimizi yaşlandırdı. Durum gerçekten vahim. 18 yaşındaki de yaşlı, 25 de, 35 de, 45 de… Artık ülkece yaşlıyız.
Nasıl gençleşeceğiz, gerçekten hiç bilmiyorum.