Kayseri’nin simgesi Erciyes Dağı, doğru planlama ve vizyonla yalnızca bir manzara olmaktan çıkıp kış turizmi, ekonomi ve şehir markası açısından Türkiye’nin öne çıkan değerlerinden biri haline geldi.
Erciyes Kayak Merkezi'ni Kayseri’de yaşayan herkes bilir… Erciyes Dağı sadece bir dağ değildir. O, bu şehrin pusulasıdır. Sabah işe giderken göz ucuyla bakılan, akşamüstü kızıllığında seyredilen, kış gelince şehre “hazır olun” diyen sessiz ama vakur bir nöbettir Erciyes.
Ama mesele sadece manzara meselesi değil.
Erciyes Dağı, bugün Türkiye’nin, hatta bölgenin en önemli kayak merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Bunu söylerken bir yerelcilik yapmıyorum; rakamlar, gelen turist profili, pist kalitesi ve altyapı bunu zaten açıkça gösteriyor.
Eskiden Erciyes denince akla “soğuk”, “rüzgâr”, “zor bir dağ” gelirdi. Bugün ise “uluslararası standart”, “güvenli pist”, “yabancı turist” ve “ekonomi” konuşuluyor. Aradaki fark tesadüf değil. Bu fark, yıllara yayılan planlama, ciddi bir yatırım ve en önemlisi vizyonun sonucu.
Erciyes Kayak Merkezi’nin en büyük artısı şu: Doğal bir avantajı, akılla birleştirmiş olması. Volkanik yapısı sayesinde pistler uzun süre kar tutuyor, kar kalitesi bozulmuyor. Avrupa’daki birçok merkezde sezon kısa sürerken Erciyes’te aylarca kayak yapılabiliyor. Üstelik yapay karlama sistemleriyle bu süre daha da garanti altına alınmış durumda.
Bir başka önemli nokta: Erciyes artık sadece Kayserililerin kayak yaptığı bir yer değil. Rusya’dan, Polonya’dan, Ukrayna’dan, Balkanlar’dan charter uçuşlarla gelen turistler var. Oteller doluyor, taksiciden esnafa kadar herkes bu hareketliliği hissediyor. Kayak, ilk kez bu kadar somut bir şekilde şehrin ekonomisine dokunuyor.
Ama Erciyes’i değerli kılan sadece pist sayısı ya da telesiyej uzunluğu değil. Asıl mesele, buranın bir “kış turizmi ekosistemi” haline gelmiş olması. Kayak bilmeyen için kızak, yürüyüş, manzara; çocuklu aile için güvenli alanlar; profesyonel sporcu için uluslararası standartlarda parkurlar… Herkes için bir karşılığı var Erciyes’in.
Şunu da açıkça söylemek gerekiyor: Türkiye’de pek çok kayak merkezi var ama birçoğu hâlâ günübirlik, plansız ve dağınık. Erciyes ise başından itibaren tek elden yönetilen, disiplinli ve uzun vadeli düşünülmüş bir modelle ilerliyor. Bu fark, bugün sonuçlarını veriyor.
Erciyes artık sadece “Kayseri’nin dağı” değil. O, bu şehrin vitrini. Uçaktan inen bir turistin gördüğü ilk büyük simge. Kışın Kayseri denince akla gelen ilk fotoğraf karesi.
Belki biz alıştık, her gün görüyoruz diye fark etmiyoruz. Ama dışarıdan bakan için Erciyes; düzgün yönetilmiş, potansiyeli doğru okunmuş ve hakkı verilmiş bir değer.
Ve şu gerçek değişmiyor:
Erciyes yükseldikçe, Kayseri’nin adı da yükseliyor.
