Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Can Holding'in bünyesinde yer alan 121 şirkete de el konuldu.
Show TV ve Habertürk'e el konuldu
“Suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” suçlamalarıyla başlayan soruşturma kapsamında, holding bünyesinde yer alan Habertürk ve Show TV’nin de aralarında bulunduğu 121 şirkete ve mal varlıklarına el konuldu. Şirketlerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildiği ve holdingde aramaların sürdüğü öğrenildi.
MASAK Raporları Sonrası Soruşturma
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding'in bünyesinde yer alan şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu tespit edildi. Bu örgüt aracılığıyla vergi kaçakçılığı, nitelikli dolandırıcılık, ve kaynağı belirlenemeyen gelirlerin şirket hesaplarına aktarılması gibi çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlendi.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve mali denetim birimlerinin hazırladığı inceleme raporları doğrultusunda başlatılan soruşturmada; Can Holding’e ait şirketler üzerinden kaynağı belirlenemeyen yüksek miktarda para girişleri olduğu, bu paraların şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlenmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Ayrıca faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edildi.
Şirketlerde usulsüzlükler belirlendi
Holding yapısı altında çıkar amaçlı suç örgütü kurulduğu, Mehmet Şakir Can ve Kemal Can liderliğinde çok sayıda şirket açılarak denetim mekanizmalarının zorlaştırıldığı ifade edildi. Yönetim kurullarında yapılan değişikliklerle sorumlulukların örgüt üyeleri arasında dağıtıldığı ve hukuki yaptırımlardan kaçılmaya çalışıldığı belirtildi.
Bunun yanı sıra ticari faaliyeti olmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, ortaklara borçlar hesabının sermaye kaynağı gibi gösterildiği ve bu borçların gerçeği yansıtmadığı saptandı. 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında yapılan yatırımların ise suçtan elde edilen gelirlerin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirildi.
121 şirkete kayyum atandı
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgulara göre, suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirlerle ticari hacmini genişlettiği anlaşıldı. Eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde yapılan şirket alımları ve yatırımların doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu sayede örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyunda meşruiyet kazanmayı hedeflediği kaydedildi.
Mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi sonucunda, şüphelilerin yasa dışı kazançlarını farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik alanda sahte bir güç elde etmeye çalıştıkları tespit edildi. Operasyon kapsamında 121 şirkete ait mal varlıklarına el konuldu, şirketlere TMSF kayyum olarak atanırken 10 şüpheli hakkında da gözaltı kararı verildi.
