Hukukçu Merve Aygün Çetin katıldığı bir canlı yayında soruları yanıtladı. Hukukçu Merve Aygün Çetin, "İş Kanunu ve İş Hukuku uygulamaları şu an bizim yargılamalarda gördüğümüz ekseriyetle, işçi lehine çıkan kararlardır. İşçi, işçilik alacaklarını, tazminatlarını çok ekstrem bir durum yoksa yasaya apaçık aykırı durumlar söz konusu değilse, ekseriyette haklarını alıyor. İşçiler zaten toplumumuzda pozitif ayrımcılığın gözetildiği kesim olarak kabul edilir. İşveren karşısında daha korunaklıdır” dedi.
Çetin, “Bu nedenle de ekseriyetle işçiler, tazminat haklarını almak suretiyle yargı önünde işlemlerini tamamlıyorlar, diyebiliriz ama işverenin de tazminat vermemek de haklı çıktığı bazı durumlar vardır. İş Kanunu 25, genellikle işverenin, iş akdini sonlandırmaktaki haklı sebeplerini düzenler. Artık teknoloji çağındayız. Her birimizin elinde akıllı telefonlar var arama motorları vasıtasıyla her türlü bilgiye ulaşabiliyoruz. Şimdi vatandaşlarımız şunu kolaylıkla aratıp bulabilirler. İşverenin haklı sebepleri, fesihte haklı sebepler gibi…” ifadelerini kullandı.
Hukukçu Çetin ayrıca İş Kanunu’na da değinerek, “Bunu arattıklarında da karşılarına İş Kanunu madde 25, mutlaka çıkacaktır. İş Kanunu madde 25, işverenin bildirim süresine uymaksızın haklı nedenle derhal fesih hakkı. Bu ne anlama geliyor bunu biraz daha anlaşılabilir bir şekilde izah edelim. İşveren diyor ki; personeline eğer ki bana haber vermeden işe gelmezsen, devamsızlık yaparsan, geçerli bir sebebin yokken işi aksatırsan yada benim şahsıma, 1. derece yakınlarıma veya aynı işyerindeki çalışanlarıma iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunursa, suç işler” şeklinde konuştu.