Eylül yaklaşırken Kayseri’de yüz binlerce öğrenci için okul telaşı başladı. Ancak bu telaş artık bir sevinç değil, ailelerin omzuna yük olan bir endişe haline geldi. Defter, kitap, çanta, kırtasiye malzemeleri… Hepsi geçen yıla göre neredeyse iki kat artmış durumda.

Kırtasiye Listesi Cep Yakıyor

Veliler daha okullar açılmadan bütçelerinin yarısını kırtasiye alışverişine ayırmak zorunda kalıyor. Basit bir defter bile 50 liradan başlıyor, çantalar 700-800 liraya çıkıyor. Ayakkabı, forma ve servis ücretleri ise işin cabası. Kayseri’de pazarlara, mağazalara bakan veliler “Çocuğu okutmak lüks haline geldi” demekten kendini alamıyor.

Servis ve Kantin Fiyatları Ayrı Dert

Sadece kırtasiye değil; servis ücretleri de velilerin sırtına ağır yük bindiriyor. Ortalama bir servis 1.500-2.000 TL arasında. Kantin fiyatları da geçen yılın çok üstünde. Öğrencilerin günlük harçlığı bile aile bütçesini sarsıyor.

Eğitim Hakkı Paraya Teslim mi Oluyor?

Kayseri gibi ticaretin kalbi olan bir şehirde, eğitimin bu kadar pahalı hale gelmesi düşündürücü. Eğitim, anayasal bir hak. Ancak ailelerin omuzundaki yük bu hakkı lüks haline getiriyor. Çocuğunu okutmak isteyen veliler ya kredi çekiyor ya da borca giriyor.

27 Ağustos itibariyle Kayseri’de asıl gündem; hangi okul açılıyor, hangi öğretmen atanıyor değil… Ailelerin “çocuğumu hangi parayla okutacağım” sorusuna cevap bulabilmesi. Eğitimde fırsat eşitliği için sadece söylemler değil, somut adımlar atılmalı. Yoksa bu yükün altında hem veliler hem de öğrenciler ezilmeye devam edecek.