İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 22 Ekim’deki Cumhuriyet Savcılarına hakaret ettiği iddiasıyla açılan dava bugün alınan kararla düştü. İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun, iki Cumhuriyet savcısına “kumpas kuran, şerefini yitirmiş kişiler” dediği iddiasıyla açılan davada mahkeme, savcının aksi yöndeki görüşüne rağmen ön ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi.
Karar’ın gerekçesine şöyle denildi:
-Sanığın üzerine yüklenen suçun TCK'nın 75. maddesi uyarınca önödeme kapsamında kaldığı anlaşılarak sanığa önödeme ihtaratında bulunulduğu, sanığın mahkememizce yapılan önödeme ihtaratındaki meblağı süresinde maliye veznesine yatırdığı anlaşılmakla, TCK'nın 75/3. maddesi delaletiyle TCK'nın 75/2 ve CMK'nın 193/2 ve 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının önödeme nedeniyle düşürülmesine karar verildi.
Ne olmuştu?
Kamu görevlisine hakeretle suçlanan İmamoğlu hakkında 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası talep edilmişti. İmamoğlu’nun tutuklanmadan önce 23 Mart’taki hakimlik sorgusunda soruşturma savcılarına yönelik sözleri suça konu sayılmış hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle iddianame düzenlenmişti.
Ekrem İmamoğlu’nun, iki Cumhuriyet savcısına “kumpas kuran, şerefini yitirmiş kişiler” dediği iddia edilmişti. Kabul edilen iddianameyle birlikte 22 Ekim’de Silivri’de İmamoğlu hakim karşısına çıkması bekleniyordu.
İmamoğlu’nun hakaret ettiği iddia edilen konuşmanın tamamı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhuriyet Savcılarına hakaret ettiği iddia edilen konuşmanın tamamı şöyle; “...tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran iki savcının..", "...hepsi benim için çöp niteliğindedir.. bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini, meslek namussuzluklarını kaybetmiş kişilerdir, bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil.
Muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum, yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır.
Yüce Türk yargısına ve onbinlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki, bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar Ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler..." şeklindeki ifadeleriyle "onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte beyanlarda bulunduğu" iddia edilmişti.