ASAL Araştırma’nın Temmuz 2025 verileri, Türkiye’de vatandaşların büyük bir kısmının günlük geçimini sağlamakta zorlandığını gösteriyor. Ancak Kayseri özelinde durum daha da kritik olabilir.
Genel Tablo: Geçim meselesi dorukta
ASAL’ın 1.985 katılımcıyla yaptığı ankete göre %53 “zar zor geçindim”, %29,4 ise “geçinemedim, borçlandım” yanıtını verdi. Toplamda toplumun %82,4’ü ekonomik zorluk yaşadığını belgeledi
Sadece %9,5 kişi “ekonomik zorluk yaşamadım
%4,2’si ise “kenara para ayırabildim diyebildi
%3,9’luk kısım ise yanıt vermekten kaçındı
Kayseri'de durum nasıl?
Resmi veriler ilin yoksulluk oranına dair detay sunmamakla birlikte, Kayseri gibi sanayi kentlerinde hanehalkı sık sık gelen girdi fiyatlarıyla karşı karşıya. Gıda, enerji ve ulaşım maliyetleri artarken, ücretli çalışanlar ve emekliler dahi “zar zor” ya da “borçlanarak” geçinmek zorunda kalıyor.
Kayseri'de tarım sektörüyle geçinen kırsal kesimde bile maliyet baskısı yüksek. Özellikle çiftçilerin mazot, gübre ve elektrik giderleri arttıkça, kırtasiyeci esnaf ve dar gelirli aileler bu yükü birebir hissediyor. Kent merkezinde de kira, faturalar ve temel gıda maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle geçim zorlaştı.
Sektörel etkiler ve eleştirel bakış
Dar gelirli ailelerin oranı artıyor: Borçlanan %29’luk grup, özellikle sabit gelirlilerden oluşuyor. Kayseri’de asgari ücretli, memur ve emekli gruplar hâlâ temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor.
Tasarruf edenler çok az: Toplumun sadece %4,2’si “birikim yapabildim” diyebiliyor, bu oran Kayseri'de daha da düşük olabilir. Ekonomik güvenlik zayıfladı: Yurttaşların çoğu, mevcut politika ve enflasyon yapısıyla gelecekten umutsuz. Ankette “ekonomi politikalarına güvenmiyorum” diyenlerin oranı bir önceki raporlarda yüksek çıkmıştı.
X de ve sokakta ne dönüyor?
Kayseri’de esnaf, sosyal yardım alan aileler ve emekliler temel gıda fiyatlarındaki artışı doğrudan hissediyor. Özellikle domates, süt, ekmek gibi ürünlerdeki fiyat yükselişi, sabit gelirli haneleri doğrudan etkiliyor. Anketin da gösterdiği gibi, artık tasarruf değil; sadece günü kurtarmak bile büyük meseleye dönüştü.
Eleştirel değerlendirme
Araştırmalar toplumsal tablonun yalnızca görünür yüzünü gösteriyor: ASAL’ın şeffaf raporlamasına rağmen tekil veriler, kent bazında yaşanan yoksulluğu tam yansıtmıyor. Özellikle Kayseri gibi sanayi-kökenli ve tarıma dayalı illerde, temel ihtiyaçlara erişim ve borçlanma durumu daha keskin yaşanıyor.
“Geçinmekte zorlandım” ifadesi, birçok hane için artık geçerli değil; “borçla sürdürmeye çalıştım” cümlesi gerçeğe çok daha yakın. Hükümete destek veren kesim dahi ekonomik politikalardan memnun değil. Kayseri'deki kamu çalışanları, sendikalar ve muhalif genç kesimler arasında bu rahatsızlık açıkça dile getiriliyor.
Sonuç
Türkiye genelinde vatandaşların %82’si geçim zorluğu içinde. Bu tablo Kayseri özelinde daha da kritik: sabit gelirli haneler, temel ihtiyaçları karşılamada zorlanırken, borçlanarak günü kurtarmaya çalışıyor. Tasarruf yapmak bir lüks haline geldi; gelecek beklentileri ise gittikçe karamsarlaşıyor.
Kayseri örneğinde ekonomik baskının somut etkilerini görmek, Ankara’dan gelen genel verilerin “arka planını” anlamayı da kolaylaştırıyor. Hem yerel hem ulusal düzeyde ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesi, artık bir tercih değil zorunluluk haline geldi.