Kayseri’de Kurtuluş Savaşı yıllarında artan güvenlik sorunları üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kayseri merkezli 5 Numaralı İstiklal Mahkemesi’nin kurulmasına karar verdi. Böylece Kayseri, Yozgat ve Kırşehir bölgelerinde yaşanan olayları yargılamak üzere İstiklal Mahkemeleri sistemi içinde kritik bir merkez haline geldi. Mahkeme, 20 Eylül 1921’de, Konya milletvekili Refik Bey’in başkanlığında Kayseri’de çalışmalarına başladı.
Kayseri’de görev yapan İstiklal Mahkemeleri; asker kaçaklarını, kaçaklara yardım edenleri, Hıyanet-i Vataniye Kanunu kapsamındaki suçları ve ordunun sevk ve idaresinde ihmali olanları hızlı yargı süreçleriyle cezalandırdı. Savaş koşullarında hukuk düzenini sağlamak için kurulan İstiklal Mahkemeleri, Kayseri’de kısa sürede güven ortamının oluşmasına katkı sağladı.
Kayseri’deki bu deneyim sonrası İstiklal Mahkemeleri’nin yetkileri genişletildi ve 1925 yılında yeni mahkemelerin açılmasının önü açıldı.
İstiklal Mahkemeleri’nin Kayseri’ye İkinci Gelişi (1925)
Savaş sonrası kapanan İstiklal Mahkemeleri, 1925 yılında ülke genelinde yaşanan olaylar nedeniyle tekrar aktif hale geldi. Şeyh Said İsyanı ve inkılap karşıtı hareketler üzerine TBMM, Ankara İstiklal Mahkemesi ve İsyan Bölgesi İstiklal Mahkemesi olmak üzere iki yeni mahkeme kurulmasına karar verdi.
Ankara merkezli bu yeni İstiklal Mahkemeleri’nin başkanlığına Afyon milletvekili Ali Çetinkaya (Kel Ali) getirilirken üyeleri arasında Kılıç Ali, Reşit Galip ve Rize milletvekili Ali Bey yer aldı. Savcılık görevini ise Denizli milletvekili Necib Ali üstlendi. Ankara’dan hareket eden bu İstiklal Mahkemeleri, Kayseri dâhil olmak üzere Orta Anadolu’da yoğun bir çalışma programı yürüttü.
Kayseri’de Şapka Kanunu Olayları ve İstiklal Mahkemeleri’nin İncelemesi
28 Kasım 1925’te yürürlüğe giren Şapka İktisası Kanunu, birçok şehirde olduğu gibi Kayseri’de de tepkilere yol açtı. Kayseri’de 22 Kasım’da düzenlenen mitingin ardından Ankara İstiklal Mahkemesi, Şapka Kanunu’na karşı çıkanları yargılamak üzere Kayseri’yi acil durak olarak belirledi.
Heyet, 24 Kasım 1925 akşamı Kayseri’ye ulaştı ve ertesi sabah İstiklal Mahkemeleri süreci kapsamında yargılamalara başladı. Kayseri’de ilk olarak Mekkeli Ahmed Hamdi Hoca ve dört arkadaşı mahkeme karşısına çıkarıldı. Sanıkların Kayseri’de halkı sarık sarmaya teşvik ettiği, Nakşibendi tarikatı ile Şafi mezhebi mensuplarından oluşan bir grubun bu çağrılara uyduğu iddia edildi.
İstiklal Mahkemeleri, Kayseri’deki bu davayı inceleyerek konunun Şeyh Said İsyanı ile bağlantılı olabileceğine karar verdi. Böylece dava, Kayseri’de alınan kararla İsyan Bölgesi İstiklal Mahkemeleri yetkisiyle birleştirildi.
Mahkeme heyeti, Kayseri’deki çalışmalarını tamamladıktan sonra 25 Kasım 1925’te Sivas’a geçerek yargılama sürecine bölgede devam etti.




