Erciyes Üniversitesi Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Merkezi’nde tedavi gören 18 yaşındaki Kübra Varışlı, annesi Nurşide Varışlı’dan alınan böbrekle sağlığına yeniden kavuştu.
Nakil sonrası durumlarının olumlu olduğunu belirten Prof. Dr. İsmail Koçyiğit, “Şu an son derece iyi durumdalar ve mutlular. Biz de onların mutluluğuna ortak olduğumuz için memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Şırnak’tan Kayseri’ye geldiler
Şırnak’ta yaşayan Kübra Varışlı, yaklaşık 5 yıl önce Kayseri’ye gelerek Erciyes Üniversitesi Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Merkezi’nde diyaliz tedavisine başladı. 18 yaşını doldurmasının ardından annesinden alınan böbrekle nakil işlemi gerçekleştirildi. Sağlığına kavuşan Varışlı, çok daha nitelikli bir yaşam sürmeye başladığını ifade etti.
‘’Organ nakli böbrek hastalıklarında en etkili tedavi yöntemidir’’
Prof. Dr. Koçyiğit, Türkiye genelinde 30 binden fazla, Kayseri’de ise 500’ün üzerinde organ nakli bekleyen hasta bulunduğunu vurguladı.
Koçyiğit, “Organ nakli, böbrek hastalıklarında en etkili tedavi yöntemidir. Verici kaynakları canlı verici ve kadavra verici olarak ikiye ayrılıyor’’ ifadelerini kullanarak bilgi aktardı. Ardından ‘’ Batı ülkelerinde nakillerin yüzde 90'ı kadavra donörlerden sağlanırken, ülkemizde bu oran ne yazık ki yüzde 10 seviyelerinde’’ diyerek ülkedeki nakil oranına dikkat çekti.
Sosyal medya kampanyaları ve sivil toplum kuruluşlarının bilgilendirmelerine rağmen hedeflenen düzeyin gerisinde olunduğundan bahseden Koçyiğit, ‘’Kadavra bağışının artması, tedavi süreci zorlu olan binlerce hasta için hayati önem taşıyor’’ ifadelerini kullandı.
“Tek böbrekle ömür boyu yaşamak mümkün”
Prof. Dr. Koçyiğit, böbrek nakli sürecinde çok kapsamlı sağlık kontrolleri yapıldığını belirterek, “İnsanların iki böbreği var ve tek böbrekle ömür boyu yaşamak mümkündür’’ ifadelerini dile getirdi.4
Ancak her bireyin böbrek vericisi olamayacağını ifade eden Koçyiğit, ‘’Yoğun tahliller, analizler ve değerlendirmelerden sonra uygun vericiler belirleniyor. Sürecin her aşamasında hastaları ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz” diyerek nakil için yapılan tahlillerden bahsetti.
Kadavra nakillerinde hedeflenen seviyeye ulaşılamadı
Erciyes Üniversitesi’nde yıllık ortalama 14-15 böbrek nakli yapıldığını belirten Koçyiğit, canlı vericiden nakilde ilerleme sağlansa da kadavradan yapılan nakillerde son yıllarda beklenen gelişmenin yakalanamadığını aktardı.
Koçyiğit, “Özellikle son 5 yılda kadavra nakillerinde istediğimiz ivmeyi elde edemedik’’ ifadelerinin ardından, ‘’Buna rağmen hem nefroloji hem genel cerrahi ekibi olarak şehrimizin hastalarına en iyi imkânları sunmaya devam ediyoruz” diyerek verilen çabayı belirtti.
“Annemi yan odada görünce çok duygulandım”
Nakil sonrası sağlık durumu iyi olan Kübra Varışlı, ameliyata girerken yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:
“14 Temmuz’da annemin böbreğiyle nakil oldum. Şimdi dördüncü ayımı tamamlamak üzereyim ve kontrollerime düzenli devam ediyorum. Nakil öncesi 4 buçuk yıl diyaliz gördüm. Diyaliz, böbrek dışındaki organlarda da sorun oluşturabiliyor. Bu nedenle nakil her insan için büyük bir şans. Ameliyathaneye girdiğimde annemin yan odada yattığını görünce çok duygulandım”
