İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, 2025 su yılının Türkiye için “tarihi bir kuraklık dönemi” olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 Eylül ayı Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre, Temmuz–Eylül döneminde Türkiye genelinde kuraklık ortalaması son 10 yılın yüzde 10 üzerinde seyretti. Kadıoğlu, “Özellikle Konya, Şanlıurfa, Mardin, Batman ve Siirt gibi tarım bölgelerinde ciddi su stresi yaşandı” dedi.
Kayseri ve İç Anadolu’da alarm zilleri
Kadıoğlu, İç Anadolu Bölgesi’nin genelinde olduğu gibi Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde ve Karaman’da da olağanüstü kuraklık yaşandığını vurguladı.
“Bu illerde yağışlar yüzde 35 azaldı. Toprak nemi kritik seviyelere indi, yeraltı su seviyelerinde belirgin düşüşler görüldü,” diyen Kadıoğlu, özellikle tarımsal üretim açısından Kayseri’nin risk altında olduğunu belirtti.
Baraj doluluk oranlarının tehlikeli seviyelere gerilediğine dikkat çeken Kadıoğlu, bunun sadece tarımı değil, enerji üretimi ve içme suyu teminini de olumsuz etkilediğini ifade etti.
Türkiye genelinde son 50 yılın en kurak su yılı
Prof. Kadıoğlu’nun paylaştığı verilere göre, 1 Ekim 2024 – 30 Eylül 2025 dönemini kapsayan su yılında Türkiye genelinde ortalama 422,5 milimetre yağış kaydedildi. Bu miktar, uzun yıllar ortalaması olan 573,4 milimetrenin yüzde 26 altında kaldı.
Kadıoğlu, “2025 su yılı, son yarım yüzyılın en kurak yılı oldu” diyerek, özellikle Güneydoğu Anadolu’nun son 65 yılın en düşük yağışını aldığını söyledi.
Bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor
Kuraklığın en yoğun hissedildiği bölgeler arasında Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu yer alırken, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yağışlarda belirgin artış yaşandı.
Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun gibi illerde toprak nemi normale dönerken; Kayseri, Konya, Niğde ve Karaman hattında “olağanüstü kuraklık” sınıfı geçerli olmaya devam ediyor.
Kayseri’de tarımsal üretim tehlikede
Uzmanlara göre, kuraklık en çok tarımsal üretimi etkiliyor. Kadıoğlu, “Bazı bölgelerde ürün kayıpları yüzde 85’e ulaştı. Tahıl ve yem üretimi hariç bitkisel üretim yüzde 5 azaldı, ayçiçeği üretimi yüzde 10 düştü,” dedi.
Kayseri’de sulama kısıtlamalarının devreye girdiği, tarım alanlarının büyük bölümünde toprak neminin kritik seviyelere gerilediği bildirildi.
“İklim değişikliği ve su yönetimi sorunu birlikte etkili”
Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bu kuraklık tablosunun yalnızca doğal değil, insan kaynaklı bir sorun olduğuna da dikkat çekti:
“İklim değişikliği ve su yönetimi politikalarındaki eksiklikler, bu kuraklığın şiddetini artırdı. Türkiye’nin su yönetiminde yapısal bir dönüşüme gitmesi gerekiyor.”
2025 yılı verileri, Kayseri ve çevresi için alarm niteliğinde. Uzmanlar, yeraltı sularının aşırı çekilmesi, tarımsal sulamada verimsizlik ve artan sıcaklıkların önümüzdeki yıllarda daha ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.



