Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde yer alan Zebil Mağarası, yüzyıllardır efsanelere konu oluyor. Çamlıca Köyü Yolu üzerinde bulunan bu mağara, yöre halkının anlattığına göre Kraliçe İzabella’ya ait altın darphaneydi. Zebil Mağarası’nın sırları ve gizemi, hem araştırmacıları hem de define avcılarını hâlâ bölgeye çekiyor.
Darphane Mi, Şelale Mi?
Efsanelere göre mağarada bir zamanlar altın para basılıyordu. Ancak yaşanan büyük bir patlama sonrası yerden fışkıran sular, mağaranın dışına taşarak doğal bir şelaleye dönüştü. Bugün bile yöre halkı, bu suyun patlamanın izlerini taşıdığına inanıyor.
Dipsiz Göl ve Altın Beşik Efsanesi
Mağaranın derinlikleri hâlâ sırlarla dolu. Rivayetlere göre içeride dipsiz bir göl bulunuyor ve gölün tam ortasında altından bir beşik yer alıyor. Ancak beşiğe yaklaşmak isteyenler, mağara içindeki gizemli engeller nedeniyle geri dönememiş. Efsaneler, göldeki okların yaklaşanlara saplandığını ve beşiğe ulaşmayı imkânsız hâle getirdiğini söylüyor.
Suyun Getirdiği Altınlar
Yöre halkı, özellikle yılın belirli dönemlerinde mağaradan taşan suların eski paraları beraberinde getirdiğini anlatıyor. Bazı yaşlı köylüler, gençliklerinde şelalenin döküldüğü noktalarda eski yabancı paralar bulduklarını dile getiriyor. Bu durum, Zebil Mağarası’nı yıllar geçmesine rağmen hâlâ merak konusu hâline getiriyor.
Zebil Mağarası’na Ulaşım
Mağarayı ziyaret etmek isteyenler için en yakın yol, Yahyalı’ya 25 kilometre uzaklıktaki Çamlıca Köyü üzerinden geçiyor. Ancak taş düşmesi nedeniyle yol trafiğe kapalı. Bu nedenle ziyaretçiler, araçlarını bırakıp yaklaşık 3 kilometre yürüyerek mağaraya ulaşabiliyor. Şelalenin coşkulu görüntüsünü yakalamak için ise suların çekilmediği dönemde ziyaret edilmesi öneriliyor.
Efsaneler Hâlâ Canlı
Zebil Mağarası, altın darphane efsanesi, dipsiz gölü ve şelaleye dönüşen sırlarıyla Kayseri’nin en gizemli noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Yöre halkının anlattıkları ve söylentiler, hem tarih meraklılarını hem de macera arayanları bölgeye çekmeye devam ediyor.
