Arkeolojik bulgular ve yazılı kaynaklar incelendiğinde, Kayseri’nin farklı dönemlerde hem yerel hem de büyük imparatorluklar tarafından yönetildiği görülüyor. Bu zengin geçmiş, bugün kentin kültüründe, mimarisinde ve halkın tarihi hafızasında hâlâ etkisini hissettiriyor. Tarihsel süreç incelendiğinde Kayseri’nin yönetim katmanlarının değiştikçe kültürel kimliğinin de sürekli olarak çeşitlendiği anlaşılıyor.

Hititlerden Pers Egemenliğine Kadar Uzanan İlk Dönem

Kayseri ve çevresi ilk olarak Hititlerin hâkimiyeti altında önemli bir yerleşim merkezi hâline geldi. Hitit döneminde şehrin bugünkü Kültepe-Kaniş bölgesi, Anadolu’nun en canlı ticaret noktalarından biri olarak biliniyordu. Bu dönemde bölge, Asur ticaret kolonilerinin faaliyet gösterdiği uluslararası bir ticaret üssüne dönüşmüştü. Hitit İmparatorluğu’nun zayıflamasının ardından Kayseri, kısa süre içinde Frig ve ardından Lidya egemenliğine girdi. Ancak bölgedeki en büyük değişim Pers İmparatorluğu döneminde yaşandı. Persler şehri satraplık sistemiyle yöneterek bölgenin siyasi yapısını tamamen değiştirdi ve Kayseri, bu dönemde Anadolu’nun doğu-batı bağlantılarında yeniden önemli bir merkez oldu.

Roma ve Bizans Dönemi Şehri Yeniden Şekillendirdi

Memduh Büyükkılıç’ın spor hocası Şeref Yaroğlu hayatını kaybetti
Memduh Büyükkılıç’ın spor hocası Şeref Yaroğlu hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Bölgenin kaderini değiştiren bir diğer büyük dönem Roma İmparatorluğu’nun yönetimiyle başladı. Kayseri, Roma döneminde “Caesarea” adıyla önemli bir idari ve askeri merkez hâline getirildi. Bu süreçte şehir yeniden yapılandırıldı, ticaret yolları güçlendirildi ve kent surları genişletildi. Roma'nın ikiye bölünmesinden sonra Kayseri, Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altında kaldı. Bizans döneminde şehir önemli bir dini merkez hâline geldi, özellikle Hristiyanlık döneminin ilk yüzyıllarında Kayseri büyük bir ruhani eğitim merkezi olarak anılıyordu. Sık sık yaşanan istilalara rağmen Kayseri, Bizans döneminde güçlü bir şehir yapısını korumayı başardı.

Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri Şehrin Kimliğini Kalıcı Olarak Belirledi

Büyük Selçuklu Devleti’nin Anadolu’ya girişinden sonra Kayseri 11. yüzyılda Türk egemenliğiyle tanıştı. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde şehir bir ticaret ve üretim üssüne dönüştü, bugün hâlâ ayakta olan birçok tarihi yapı da bu dönemde inşa edildi. Selçukluların ardından Kayseri, kısa süreli Moğol hâkimiyetine girse de şehirdeki Türk-İslam kültürü varlığını korumayı başardı. Osmanlı İmparatorluğu dönemine geçilmesiyle Kayseri, merkezi yönetimin güçlü idari yapısı içine dahil edildi ve uzun bir istikrar süreci yaşadı. Osmanlı döneminde Kayseri hem ekonomik hem de kültürel anlamda Anadolu’nun öne çıkan şehirlerinden biri hâline geldi.

Kaynak: Haber Merkezi