Eski Sanayi esnafı, çalışmaların başlamasından bu yana bölgenin çehresinin tamamen değiştiğini söylüyor. Daha önce sabahın erken saatlerinden itibaren hareketliliğin başladığı sokaklarda artık sessizlik hâkim. Sadece kepenklerin açılırken çıkardığı ses, ardından iş makinelerinin gürültüsü ve kazıdan çıkan toz bulutları duyuluyor.
“Sabah kepengi kaldırıyoruz, içeride bir umut bekliyoruz ama gelen giden olmuyor. Eskiden müşteriler sabah erkenden gelir, alışverişini yapar, çayını içip giderdi. Şimdi bırak çayı, arabasını yaklaştıracak bir yer bulamıyor. Ürünlerimiz ağır; vida, boru, çimento, makine… El arabasıyla taşınacak gibi değil. Müşteri de mecburen almaktan vazgeçiyor” diyor bir esnaf.
Başka bir esnaf, tozun yarattığı sorunu şöyle anlatıyor: “Malzemelerimiz açıkta duruyor, her yer toz içinde. Günde üç kere süpürsek de fayda etmiyor. Raflara dizdiğimiz ürünler tanınmaz hale geliyor. Müşteri geldiğinde ilk gördüğü şey tozlu bir raf oluyor. Bu ortamda kim alışveriş yapmak ister?”
“Kazanç yok, gider çok”
Çalışmaların başlamasıyla birlikte günlük ciro neredeyse sıfıra indi. Ancak kira, vergi, elektrik, su, personel maaşı gibi giderler aynı şekilde devam ediyor. Esnaflar, iş olmayınca bu yükün taşınamaz hale geldiğini belirtiyor.
“Eskiden günde 20-30 müşteri gelirdi, şimdi bir kişi bile gelmiyor. Borçlar birikiyor, kredilerin taksitleri kapıda. Günlük kazanç olmayınca bu işin altından kalkmak imkânsız. Bir dükkânın masrafları her ay on binlerce lirayı buluyor. Bu şartlarda ya borçlanacağız ya da kepenk indireceğiz” sözleri, yaşanan ekonomik sıkışıklığı gözler önüne seriyor.
“Belediye işini yapıyor ama biz ne yapacağız?”
Esnaf, belediyenin yaptığı işin gerekliliğini kabul etse de, sürecin yönetiminden memnun değil.
“Alt yapı yenilensin, yollar yapılsın, biz karşı değiliz. Hatta bu bölgede böyle bir yenileme şarttı. Ama bu kadar uzun ve bu kadar yaygın bir çalışma yapılınca, iş yapacak alan kalmadı. Bizim de ayakta kalmamız lazım. Bugün kazancımız yoksa yarın nasıl vergi ödeyeceğiz? Yarın daha iyi olacak deniyor ama biz bugünü atlatamazsak yarını göremeyeceğiz.”
Bazı esnaflar, çalışmaların bölge bölge yapılmasını, tüm yolların aynı anda kapatılmamasını öneriyor. “Bir cadde biter, sonra diğerine geçilir. Ama şimdi dört koldan kapandı, hiç çıkış yok” diye yakınıyorlar.
“Kepenk indirme noktasına geldik”
Çalışmaların uzaması halinde birçok işletmenin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir esnaf, “Şu an dükkânı açık tutmak sadece alışkanlıktan ibaret. Elektrik yanıyor, personel bekliyor ama müşteri yok. Kazancın olmadığı yerde işletme ayakta durmaz. Birkaç ay daha böyle devam ederse, buradaki dükkânların yarısı kapanır” diyor.
Bölgedeki başka bir işletme sahibi ise şunları ekliyor: “Müşteriler telefon açıyor, ‘Ürünü alacağız ama gelemiyoruz’ diyorlar. Bizim de nakliye araçlarımız var ama kazı yapılan sokaktan geçemiyoruz. Yani elimizdeki malı götürmemiz bile mümkün değil. Bu iş böyle gitmez.”