Kayserili yazarların kendi mahallelerini, kendi semtlerini tüm yaşanmışlıklarıyla anlattıkları 28 kitaptan oluşan külliyat Büyükşehir Belediyesi tarafından basılarak Kayseri'nin kültür sanat mirasına katıldı. Eserlerin tanıtımında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, “Size deseler ki, ‘Bu karşınızdaki komşu Hollanda’dan bir mühendis Hıristiyan, Lüksemburg’dan bir sade vatandaş öğretmen mi olsun, yoksa Işid’den bir Müslüman mı olsun, ya da Bin Ladin’in askerlerinden birisi mi olsun, sakallı, cüppeli, takva bir Müslüman ama kendine göre?’ tercihiniz hangisi olur? Sormaya gerek var mı? Neden bu durum böyle peki? Neden bir Müslümanı tercih edemiyoruz bizler?” diye konuştu.
“99 eserimizi halkımıza sunduk”
Büyükşehir Belediyesi tarafından bastırılan ve "Bir nefeste Kayseri" adı verilen 28 kitaplık külliyatın tanıtımı Büyükşehir Belediyesi Hunat Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Tanıtım programında bir konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Oktay Durukan, Büyükşehir Belediyesi olarak konserden tiyatroya, panellerden sergilere, kültür gezilerinden konferanslara kadar birçok etkinlik gerçekleştirdiklerini belirterek, sadece geçen yıl 500 binden fazla insanın katıldığı 200'den fazla etkinlik yaptıklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi'nin kültür eserleri hakkında da bilgi veren Durukan, "Bugüne kadar Türkiye'de ilk defa bir belediye tarafından yayınlanan şehir ansiklopedisinin de aralarında bulunduğu toplam 99 eseri halkımızın beğenisine sunduk. Bugünkü kitaplarla toplam 127 eseri sizlerle buluşturacağız. Neredeyse bir yayınevi gibi çalışıyoruz. Bu kitaplar geçmişten geleceğe açılan pencereler olmakla birlikte kent hafızasına da önemli katkılar sağlayacak" dedi.
“Setler belge niteliğinde”
Kitaplık "Bir nefeste Kayseri" projesinin koordinatörü olan Şükrü Karatepe ise Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye'nin ciddi yayınevlerinden birisi olduğunu belirterek, "Büyükşehir Belediyesi şehrin tarihi ve kültürü ile ilgili yayınlarıyla önemli bir külliyat oluşturmuştur" dedi. 28 kitabın mütevazı; ama çok değerli kitaplar olduğunu dile getiren Karatepe, "Belediyeye belge olacak nitelikte bir set ortaya çıktı. Bu kitapların devamı gelmeli. Gönüllüler çıkarsa 50 kitapla ikinci baskıyı yazmak istiyorum. Sayın Başkanım, siz buna destek verdiniz, yol açtınız. Teşekkür ediyorum" diye konuştu.
“Geçmişimize sahip çıkmalıyız”
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ise kitabın ve eğitimin önemi üzerinde durdu. Tarihe sahip çıkmak gerektiğini vurgulayan Başkan Özhaseki, "Konuştuğumuz zaman binlerce yıllık kadim bir medeniyetiz diyoruz. O halde geçmişimize sahip çıkmak ve geleceğimizi kurma noktasında yeni fikirler ortaya koymak hepimizin görevi" dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak alt ve üst yapıyı tamamladıklarını, Kayseri'yi geleceğe taşıyacak projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Mehmet Özhaseki, şimdi artık kültür ve sanat projelerine ağırlık verdiklerini söyledi. Kültür yolunun bunlardan biri olduğunu ve Kültür Yolu üzerinde müzeler ve tarihi eserlerin bulunduğunu dile getiren Özhaseki, "Elimizde kalan her tarihi eseri ayağa kaldırıp, sonra da içine bir fonksiyon yükleyerek, kendi medeniyetimizle uyumlu hale getirip yaşatmaya çalışıyoruz. Geçmişe sahip çıkma, onu yaşatıp geleceğe taşıma kararlılığı hepimiz için ümit ışığıdır" diye konuştu. Sözlerinin sonunda 28 eserin ortaya çıkmasını sağlayan Şükrü Karatepe ve yazarlara teşekkür eden Başkan Mehmet özhaseki, eli kalem tutan herkese çağrıda bulunarak doğup büyüdükleri mahalle ve köyleri yazmalarını istedi ve "Büyükşehir Belediyesi olarak biz basmaya hazırız" dedi.
“Eğitim çok önemli”
Konuşmasının devamında Işid’in insanlara yönelik zulmüne dikkat çeken Başkan Özhaseki, Işid’in eğitimsiz olduğunu vurguladı. Başkan Özhaseki sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim önemli mi? Evet kesinlikle önemli. Basit bir soru sormak istiyorum sizlere, siz bir yerde oturmak istiyorsunuz ve karşı tarafınıza bir komşu gelecek. Size deseler ki, ‘Bu karşınızdaki komşu Hollanda’dan bir mühendis Hıristiyan, Lüksemburg’dan bir sade vatandaş öğretmen mi olsun, yoksa Işid’den bir Müslüman mı olsun, ya da Bin Ladin’in askerlerinden birisi mi olsun, sakallı, cüppeli, takva bir Müslüman ama kendine göre?’ tercihiniz hangisi olur? Sormaya gerek var mı? Neden bu durum böyle peki? Neden bir Müslümanı tercih edemiyoruz bizler, kendimize ait değeri taşıyan, bizim her şeyimiz olan, varlık sebebimiz olan bir değeri taşıyan adamı karşımızda neden istemiyoruz? Eğitimli olmak ayrı bir şey arkadaşlar. Eğitimli olan toplumla bile yaşamak ayrı bir şeydir. Sokaklara baktığınız zaman çöp konusunda tabii ki belediyeler iyi çalışıyor, kötü çalışıyor diyebilirsiniz ama orada yaşayan insanın bile toplumun eğitimli olup olmadığın oradan anlarsınız. Eğitimli insan sokağa çöp atmaz, emin olun önümüzde giden lüks arabalardan dışarıya poşet, sigara paketleri atanları gözlerimle görüyorum. 200-300 bin dolarlık arabaya biniyor ama kocaman karpuz poşetini sokağa atıyor! Eğitimli insanın din anlayışıyla eğitimsiz insanın din anlayışı arasında dağlar kadar fark var. Ufku açık adamın oradan aldığıyla buradaki adamın algısı çok farklı, ikisi bir olaya yaklaşırken birisi kibar bir dille yaklaşımla anlatıyor, diğeri eline silahı alıyor birazcık farklı düşündü diye çekip vurabiliyor. Kitabın önemi çok büyük, biz bunu sonuna kadar zorlayacağız, elimizden geleni yapacağız eğitim manasında.”
