Kayseri’de kavurucu sıcaklar yaşamı zorlaştırıyor. Klimasız evlerde uyumak imkânsız hale gelirken, serinlemek artık lüks değil ihtiyaç oldu. Ekonomik krizin gölgesinde dar gelirli aileler için klima hayal olurken, yetkililerden çözüm bekleniyor. Sıcaklar sadece bunaltmıyor, yaşam kalitesini de tehdit ediyor. Detaylar köşe yazımızda.

“Eskiden yazlar böyle miydi?”
Bu cümleyi son zamanlarda kaç kez duydunuz ya da söylediniz? Şehirdeki her sohbetin, her esnaf masasının, her kahvehane köşesinin ortak konusu artık bu: Dayanılmayan sıcaklar.

Kayseri’de ağustos ayına girerken termometreler 40 dereceyi zorluyor. Beton yığınları arasında nefes almak imkânsız hale gelirken, artık gölgede bile terliyoruz. Sıcaktan kaçmak için AVM’lere, marketlere ya da klimalı otobüslere sığınan insanlar, serinliğin peşinde hayatı organize etmeye çalışıyor.

Ama işin asıl acı tarafı şu:
Klima artık bir lüks değil, yaşam için zorunlu bir ihtiyaç.

"Kliması olmayan evde uyumak imkânsız hale geldi"
Kayseri gibi karasal iklime sahip bir şehirde yaz aylarında serinlemek artık neredeyse imkânsız. Özellikle son 3-5 yıldır etkisini gösteren küresel ısınma, “Kayseri’nin geceleri serindir” algısını da yok etti. Artık geceleri bile 30 derecenin altına düşmeyen sıcaklıklar, insanların uyku kalitesini bozuyor. Uyuyamayan, dinlenemeyen, sürekli terleyen bedenler; gün boyunca halsizlik ve stresle boğuşuyor.

Kliması olmayan binlerce evde insanlar pervanelerle, buz dolu kovalarla ya da sürekli duş alarak yaşamaya çalışıyor. Ama sonuç ne yazık ki aynı: Tükenmişlik hissi.

Dar gelirli için serinlik hayal oldu
Ekonomik krizin gölgesinde yaşamaya çalışan vatandaşlar için klima almak da çalıştırmak da hayal oldu. Asgari ücretle geçinen bir ailenin 15-20 bin liralık klima masrafına ve aylık 1.000 lirayı bulan elektrik faturasına dayanması neredeyse imkânsız.

Üstelik bu sorun yalnızca evlerde değil; birçok kamu kurumunda, okulda, hatta bazı hastane odalarında dahi hâlâ klimasız alanlar var. Bu durum hem çalışanları hem de vatandaşları ciddi anlamda etkiliyor.

Kamu binalarına ve sosyal konutlara klima zorunluluğu getirilmeli
Artık yerel yönetimlerin bu konuda somut adımlar atması gerekiyor. Belediyeler ve TOKİ gibi kurumlar, yeni yapılacak her sosyal konutta klima altyapısını zorunlu hale getirmeli. Kamu binalarına, yaşlı bakım evlerine, kreşlere ve kütüphanelere de enerji dostu klimalar mutlaka entegre edilmeli.

Aksi takdirde, sıcak hava dalgaları her yaz daha da yakıcı hale gelecek ve bizler için sıradan bir yaz günü bile sağlığımızı tehdit edecek.

Bu sıcakta sabır değil, çözüm arıyoruz
Kayseri halkı sabırlıdır, alışkındır. Ama bu sıcaklar sabırla geçiştirilecek gibi değil.
Halkın sağlığı, konforu ve yaşam kalitesi için artık serinlik bir lütuf değil, bir hak olarak görülmeli.

Ve unutmayalım…
Her klimaya ulaşamayan insan, bir damla serinliği hayal ederek uyumaya çalışıyor.