Lübnan kökenli beyin cerrahı Dr. Muhammed Beydoun, küçük bir çocuğun kafasıyla omurgası arasındaki bağlantının neredeyse tamamen koptuğu kritik bir vakada, başı yeniden yerine sabitlemeyi başardı.
Ölümcül Teşhis, hayat kurtaran müdahale
İki yaşındaki Oliver Stubb, ailesiyle Meksika’da yaptığı bir tatil sırasında korkunç bir trafik kazası geçirdi. Kazada çocuğun kafatası omurgasından neredeyse tamamen ayrıldı. Doktorlar, “Atlanto-Occipital Dislokasyon” teşhisi koydu ve çoğu uzman çocuğun yaşama şansının olmadığını belirtti. Bu durum, omuriliğin ve beyinle vücut arasındaki sinir bağlantısının neredeyse tamamen kesildiği anlamına geliyor ve genellikle ölümle sonuçlanıyor.
İnsanlık ve azimle yürütülen ameliyat
Çocuğun kurtulma şansı sıfıra yakın olmasına rağmen, Dr. Beydoun pes etmedi:
“Ben iki çocuk babasıyım. Oliver’ı kendi evladım gibi gördüm. Bu tür durumlarda olasılıkları değil, hayat kurtarma ihtimalini düşünürsünüz. Tıp yalnızca bir bilim değil, insanlığa hizmettir,” diye açıkladı.
Beydoun ve çok disiplinli ekibi, iki Lübnanlı cerrahın da desteğiyle saatler süren bir operasyon planladı. Kopma noktasındaki sinirlerin ve omurga bağlantısının mikroskobik tekniklerle yeniden sabitlenmesi gerekiyordu. Her adım, hayati risk taşıyordu.
Saatler süren ameliyat başarılı sonuçlandı
İki aşamalı ameliyatın ardından Oliver’ın başı başarıyla omurgasına yeniden bağlandı. İlk günlerde yoğun bakımda ve suni komada tutulan çocuk, kalp durması ve nöbet gibi hayati tehlikeler atlatmasına rağmen hayata tutundu.
Günler içinde Oliver, sinirsel tepkiler vermeye, kollarını ve bacaklarını hareket ettirmeye başladı. Doktorların “imkânsız” dediği bu vakada, çocuk yeniden yürüyebilme umudunu kazandı.
Dr. Beydoun, başarının sırrını şöyle özetledi:
“Tıp sadece teknik bilgi değil, inanç ve azim işidir. İnancınızı kaybederseniz, hayatı da kaybedersiniz"
Tıp dünyasında büyük yankı
Bu olağanüstü ameliyat, ABD’deki tıp çevrelerinde büyük ses getirdi. Uzmanlar, Beydoun ve ekibini “modern tıbbın kahramanları” olarak tanımladı. Chicago Üniversitesi, operasyonu “tıbbi bir mucize” olarak duyururken, vakayla ilgili bilimsel makalenin uluslararası dergilerde yayımlanacağını açıkladı. Aynı zamanda bu ameliyat Türkiye'ye de ilham kaynağı oldu.





