Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, şikayetçi mağdur 21 yaşındaki N.Ö., tutuksuz sanık Y.Y. ve avukatı hazır bulunurken, başka suçtan cezaevinde bulunan mağdurun eski eşi M.T. ise tanık olarak dinlenmek üzere görüntülü konferans ile hazır edildi.
Şikayetçi N.Ö. mahkemede verdiği ifadesinde sanık Y.Y.’nin eşi evde olmadığı gece balkondan içeri girdiğini belirterek, “Yatak odasında uyuyordum. Gözümü açtığımda karşımda o vardı. Geceliğimi yırttı. Alkollüydü, itekledim, karşı koydum. Üçlü prizin kablosu ile beni dövdü. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Şikayetçiyim” dedi.
Daha sonra tanık olarak dinlenmek üzere görüntülü konferans ile hazır edilen başka suçtan cezaevinde bulunan mağdurun eski eşi M.T. ise eşini kendisinin dövdüğünü, sanık Y.Y.’nin hiçbir suçu olmadığını, uyuşturucudan sabıkası olduğu için suçu sanığın üzerine attıklarını söyledi. M.T., “Sanık Y.Y. benim yanımda gezen bir çocuktur. Böyle birşeye asla cezaret bile edemez. Eşimi kablo ile ben dövdüm, uyuşturucu bağımlısı olduğum için polise yanımdaki çocuğun adını verdik” diye konuştu.
Mahkeme, şikayetçi N.N.’ye tekrar söz verince kendisini eşinin dövdüğünü, sanığın üzerine iftira attıklarını söyledi. N.N., can güvenliği olmadığı için böyle bir yalan uydurduğunu ifade etti.
Mahkeme heyeti, yapılan yargılama sonucu sanığın beraatına, genç kadın hakkında ise iftira attığı için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.