Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı açıklamalarla gündemin odağına yerleşti. Kimlik vurgusu yapan açıklamasında, "Türküz" ve "Müslümanız" demenin bazı kesimlerce farklı anlamlara çekilmesine sert tepki gösterdi. Destici, sözlerinin arkasında durduğunu belirterek, bu ifadelerin bir ayrımcılık değil, aksine birlik çağrısı olduğunu vurguladı.
“Kimliğimizi söylediğimiz için suçlanıyoruz”
Mustafa Destici, “Türküz dediğimiz için bazı kesimler tarafından ırkçılıkla, Müslümanız dediğimiz için ümmetçilikle suçlanıyoruz” ifadeleriyle tepki gösterdi. Bu yaklaşımın haksız ve yanlış olduğunu belirten Destici, “Biz Türküz, Müslümanız, Hz. Peygamber'in ümmetiyiz ve bunlarla gurur duyuyoruz” diyerek, kimlik beyanının suç gibi gösterilmesine karşı çıktı.
Açıklamalarında ayrıştırıcı değil birleştirici bir tutum sergilediklerini söyleyen Destici, toplumun değerlerine sahip çıkmanın doğal ve demokratik bir hak olduğunu ifade etti.
“Saklamıyoruz, gurur duyuyoruz”
Destici, kimliğini açıkça ifade etmenin ne bir üstünlük göstergesi ne de bir dışlayıcılık olduğunu söyledi. "Biz, kimliğimizi saklamıyoruz, utanmıyoruz. Aksine, bu değerlerle var olduk, bu değerlerle yaşayacağız" diyerek sözlerinin çarpıtılmasına karşı net bir duruş sergiledi.
Siyasi gündeme yön veren açıklamalar
Mustafa Destici’nin bu açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bazı çevreler tarafından desteklenen açıklamalar, kimileri tarafından ise eleştiriyle karşılandı. Ancak Destici, bu sözlerin arkasında durarak milli ve manevi değerlerin herkes tarafından sahiplenilmesi gerektiğini dile getirdi.
Milli ve manevi değerler ortak paydamızdır
Destici’nin açıklamaları, Türkiye’de kimlik ve inanç konularının hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Türk ve Müslüman kimliğine sahip çıkmanın bir kutuplaşma değil, toplumsal bütünleşmenin temeli olduğunu belirten BBP Genel Başkanı, “Hz. Peygamber’in ümmeti olduğumuzu ifade etmek bizim inancımızın gereğidir” diyerek sözlerini tamamladı.
Mustafa Destici’nin bu çıkışı, kimlik beyanı üzerinden yürütülen siyasi tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. “Türküz, Müslümanız” ifadeleriyle kurulan bu net duruş, toplumun farklı kesimlerinde farklı yankılar uyandırsa da, kimliğe sahip çıkmanın önemini güçlü bir şekilde hatırlattı.