20 yıldır Avusturya'da yaşadığını belirten Murat Taş Kayseri’de doğup büyüdü ve 20 yaşında Avusturya'ya gitti. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde Kayseri’de ayakkabı boyayıp, simit sattığını söyleyen Taş, şimdi İsviçre’de otobüs kaptanlığı yapıyor.
Taş, Türkçenin yanı sıra Kayseri şivesiyle konuşmanın İsviçre vatandaşları tarafından sıcak karşılandığını şoförlerin telsizde de birbirlerine “nörüyon” diye hal hatır sorduklarını söyledi. İsviçre’deki iş arkadaşlarının yanı sıra devamlı yolculara da Türkçe ve Kayseri şivesini öğreten kaptan Murat Taş, bunun kırmızı çizgisi olduğunu belirtti.
Taş, çevresindeki İsviçre vatandaşlarına Türkçe’nin ve Türklüğün kendisi için çok önemli olduğundan bahsettiğini bundan dolayı çevresindekilerin de bu konularda hassas olduğunu dile getirdi. Murat Taş’a İsviçre’deki yaşamıyla ilgili merak ettiklerimizi sorduk.
İş arkadaşlarınıza Kayseri kültürüyle ilgili bilgi veriyor musunuz?
Tabii ki veriyorum. Onlara Kayseri kültürünü tanıtıyorum, fotoğraflarını gösteriyorum. Hatta selamlarımızın da farklı olduğunu söylüyorum. İsviçre’nin de kendine has bir selamı var. Bizim de ‘nasılsın yerine nörüyon’ dediğimizi anlatıyorum.
İsviçreli arkadaşlarınızı Kayseri’ye davet ettiniz mi? Aralarında gelmeyi düşünen var mı?
İleriye dönük böyle bir planım var. Kendilerine de söyledim, olumlu karşıladılar. Eğer sosyal medyada belli bir takipçi sayısına ulaşırsam daha tanınırsam, değerse yani gitmeme arkadaşlarımı getirip onlarla video çekmek ve Kayseri’yi tanıtmak istiyorum.
Kayseri’ye özgü yemeklerden ikram ettiniz mi?
Bugün bir tane arkadaşımla da konuştuk bunu, Almanya’da kendisi onu eve davet edip Kayseri mantısı ikram edeceğim. Hatta onunla alakalı da sosyal medya hesabımda paylaşım yapacağım. Pastırma ve yağlama da ikram edeceğim. Kayseri’ye has yemeklerden yapacağım onlara.
Giderken hediye götürdünüz mü arkadaşlarınıza?
Hediye getirdim evet. Tatlı falan getirdim. Mutlu oluyorlar hediyeyi görünce. Zaten Türk mutfağını çok seviyorlar.
Çocuklarınızı Türk ve Kayseri kültürüyle mi yetiştiriyorsunuz?
Üç tane çocuğum var ve onları da Türk kültürüyle yetiştiriyorum. Hatta bununla ilgili de ilerleyen zamanlarda paylaşım yapmayı düşünüyorum. Onların akılları daha yeni ermeye başlarken Türk bayrağı nedir, neden rengi kırmızıdır öğrendiler.
Buradayken mecbur kültürümüzü biraz daha baskın tutmak zorundayız ki, kim olduklarını bilsinler. Türkiye’de yaşasak bu kadar baskın olmazdık belki bu konuda ama biz burada bu konu üzerinde duruyoruz. Hatta her gün yemekten sonra 1-2 saat tarih, Türklük ve İslam hakkında konuşur muhabbet ederiz. Çocuklarımdan biri mühendislik okuyor, biri de tıpa hazırlanıyor. Yani onlar bilinçli çocuklar Allaha şükür.
Kayseri’ye temelli dönmeyi düşünüyor musunuz?
Bu tarifi de ben yapmış olayım; gurbet şöyledir, ahiret gibidir. Gelişi var ancak dönüşü yoktur. Temelli dönme olayını ben düşünüyordum, çocuklarımı Türkiye’de yetiştirmeyi istiyordum ancak nasip olmadı. Neden diye soracak olursanız, benim oğlum 14 yaşındayken bana ‘Baba sen gittiğin zaman sendeki özlem bitecek ama bu sefer annemde, kardeşlerimde, bende başlayacak’ dedi.
Ondan sonra ben fark ettim yaşadığımız bu yerde evler varmış, ağaçlar varmış. Yoksa benim bedenim burada ruhum hep Türkiye’deydi. Onu duyduktan sonra ben yutkunamadım bile. Benim bütün hayallerim Kayseri’ye geri dönme üzerineydi. Konuşmadan sonra bütün hayallerim bitti ve buraya odaklandım. Artık aklımdaki 10 sene daha çalışıp, çocuklarımı da evlendirdikten sonra 6 ay Türkiye, 6 ay İsviçre’de yaşamayı düşünüyorum.
Teşekkürlerini ileten Murat Taş, “Böyle sorular sorulması, benimle ilgili ülkemde, memleketimde paylaşımlar olması beni mutlu ediyor. İçimdeki gurbet hasretinden az da olsa kendimi soyutluyorum” diyerek bitirdi konuşmasını.