Saadet Partisi, 6 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında kapsamlı bir basın metni yayımlayarak insan haklarının korunmasının hem devletin hukuki sorumluluğu hem de toplumun vicdani yükümlülüğü olduğuna vurgu yaptı. Açıklamada, insan onuru, inanç ve düşünce özgürlüğü, kimlik ve yaşam hakkının dokunulmaz olduğu ifade edildi.
Metinde, insan haklarının ihlal edildiği toplumlarda adaletin ve toplumsal barışın sürdürülebilirliğinin tehlikeye girdiği belirtilerek, hem dünyada hem de Türkiye’de hak ihlallerinin farklı biçimlerde derinleştiği bir dönemden geçildiği kaydedildi.
“Hakların Güvence Altına Alındığı Bir Türkiye İdealine İnanıyoruz”
Açıklamada; yoksulluk, ayrımcılık, şiddet, keyfi uygulamalar, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve hukuki güvencelerin zayıflaması gibi sorunların toplumun huzurunu olumsuz etkilediği belirtildi. Bu nedenle insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi gerekliliğinin her zamankinden daha açık olduğu ifade edildi.
Saadet Partisi, kimsenin dışlanmadığı, özgürlüklerin güvence altında olduğu ve adaletin herkes için erişilebilir olduğu bir Türkiye hedefini benimsediğini dile getirdi.
Basın metninde, hakların kaybedilmesinin toplumun sesini ve geleceğini kaybetmesi anlamına geldiği belirtilerek, insan haklarını savunmanın siyasi bir tercih değil, insani bir sorumluluk olduğu vurgulandı.
“İnsan Hakları Adaletin En Temel Ölçüsüdür’’
Saadet Partisi, hukukun üstünlüğünün esas alındığı, ayrımcılığın ortadan kaldırıldığı, sosyal desteklerin güçlendirildiği ve ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı bir düzen için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Açıklama, “İnsan hakları adaletin en temel ölçüsüdür; adaletin olduğu yerde insan onuru yaşar” ifadeleriyle sona erdi.




