Çocukları ve eşi heyecanla onun eve gelmesini bekliyordu…

Kendisi polisti…

Meslektaşları tarafından çok sevilen polisti…

Hangi polis ile konuşsam ‘harika bir insandı’ dedi.

Asayiş Şube’nin gülen yüzü, sevilen simasıydı…

Ne mi oldu polis İlhan Odabaşı’na?

Bir terör saldırısında değil, kahpe bir saldırganın kurşunu ile şehit oldu…

5 Şubat’ta sadece kimlik kontrolü yapacaktı, zanlıyı durdurdu, yanında pompalı tüfek olan saldırgan, polisimize ateş etti.

Sonra kaçtı, polisimizin meslektaşları anında bir kömürlükte yakaladı aşağılık şahsı…

Ağır yaralanan polisimiz ise 25 gündür verdiği yaşam savaşını gece kaybetti, şehadet şerbetini içti.

O kalleş saldırgan tutuklandı, gözümde teröristten bile farkı olmayan hain, bir de ‘sevgilimin kocası zannettim’ diyerek iğrenç bir olayı da ortaya çıkardı. Hem suç makinesi hem yasak ilişki yaşayan o pislik şimdi bir de polisimizi şehit etti.

Eeeeee…

Ne diyoruz o zaman?

İdam…

İdam artık şart oldu…

Bu yaşıma kadar karıncayı bile incitmeyen ben, artık bu iğrençlikleri görünce idamı destekliyorum.

Şehidimiz Odabaşı’ya Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum.

Şehidim, emanetin Türk milleti olarak başımız üstünedir…