E- Ticaret sitelerinin yurtdışına satılması beraberinde tehlikeleri de getiriyor. Bilişim Uzmanı bu konuda firmaları uyarırken, "Bu firmaları satın alan yurt dışı menşeili firmalar bir süre sonra faaliyetlerini de durdurabiliyorlar. Yani kendilerinin daha güçlü olabilecekleri alana çekmiş oluyorlar" ifadelerine yer verdi.
Yurt dışına satılan e-ticaret pazarları ile birlikte aktarılan verilerin hem psikolojik hem de ekonomik riskleri ortaya çıkarabileceğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, "E-ticaretin yaygınlaşması ile birlikte e-ticaret pazar yerleri de doğdu. Buradan da firmalar satış yapmaya başladı. Tabii ki bu firmaların satış yapması ya da ticareti biraz daha hareketlendirmesi açısından bir avantaj gibi göründü ama belli bir süre sonra bu e-ticaret pazar yerleri yurt dışındaki firmalara satılmaya başlandı. Bu konuda bir, iki, üç derken ne yazık ki şu an yerli ve milli markalar hemen hemen yok denecek seviyelere geldi" diye konuştu.
'Hem psikolojik hem de ekonomik büyük bir risk'
Hakan Topuzoğlu, "Birkaç tane büyük marka kaldı diyebiliriz. Yurt dışından bir para geliyor ya da işte yatırım aldıkları için daha büyük işler yapacak gibi düşündürse de ne yazık ki o verilerin ve verilerin işlenme imkanının da devredilmesi birtakım riskler doğurmaktadır. Şöyle diyebiliriz; bizim Türk toplumu olarak yaptığımız alışverişler, aldığımız ürünler, hangi ilde ve ilçede hangi ürün daha çok alınıyor ve satılıyor gibi tüm veriler ve bilgiler işlenebilecek durumda ve bunlar da aktarılmış oluyor. Haliyle bu firmalar da bu alanlarda yatırım yaparak piyasayı ele geçirebilirler ya da burada insanları yönlendirebilirler. O yüzden de hem psikolojik hem de ekonomik büyük bir risk ortaya çıkmış oluyor" dedi.
'E-ticaret pazar yerini işletmek gerçekten çok meşakkatli'
Topuzoğlu, satışlarda işlenebilecek verilerin silinerek devir yapılabileceğini söyleyerek, "Burada iki çözüm önerebiliriz. Birincisi satış esnasında geçmişe dönük işlenebilecek verilerin silinerek verilmesi. Yani 'Buyurun siz buradan devam edin. Pazar yerini işletin ancak sizin geçmişe dönük olarak işleyebileceğiniz verileri vermiyoruz' denilebilir. İkincisi de yerli markalar teşvik edilebilir. Aslında bir e-ticaret pazar yerini işletmek gerçekten çok meşakkatli ve zor bir iş olduğu için birçok firma da bu alana girmek istemeyebilir ya da bu alandan çıkmak isteyebilir. Birtakım teşviklerle bunun arttırılması ya da daha cazip hale getirilebilmesi düşünülebilir. Biz burada tüm profili de devir etmiş oluyoruz ve haliyle götürmüş oluyoruz. Başka bir risk de şöyle olabilir; bu firmaları satın alan yurt dışı menşeili firmalar bir süre sonra faaliyetlerini de durdurabiliyorlar. Yani kendilerinin daha güçlü olabilecekleri alana çekmiş oluyorlar. Bu yüzden bizim bu konuda yerli ve milli anlayışımızın daha belirgin olması ve bu konuda da gerekli yasal düzenlemelerin bakanlık nezdinde ve resmi kurumlar nezdinde yapılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
