Gıda enflasyonundaki bu sert yükseliş, vatandaşın temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmasına neden oluyor. Dört yıl önce kolaylıkla dolan alışveriş sepetleri, artık dar gelirli için ulaşılması güç hale geldi. Maaşlar artsa da temel gıda fiyatlarındaki fahiş artış, alım gücünü büyük ölçüde bitirdi.
Sepet Fiyatı 4 Yılda 10 Kat Arttı
Piyasa araştırmasına göre Mart 2021’de 25 temel üründen oluşan bir alışveriş sepetinin fiyatı 842 TL’ydi. Bugün ise aynı sepetin maliyeti 8.237 TL’ye çıktı. Bu durum, dört yılda gıda fiyatlarının ortalama 8.7 kat artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Enflasyondaki bu tırmanış, özellikle sabit gelirli vatandaşın yaşamını daha da zorlaştırdı.
2021 yılında bir asgari ücretli maaşıyla bu sepeti 4.2 kez doldurabilirken, günümüzde aynı maaşla yalnızca 2.6 kez doldurabiliyor. Bu tablo, vatandaşın refah seviyesindeki düşüşü net biçimde gözler önüne seriyor. Artan fiyatlar karşısında maaşların alım gücü erirken, temel ihtiyaçlara erişim her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Fiyat Rekoru Dana Etinde Kırıldı
Sepetteki ürünler içinde fiyat artışında ilk sırayı dana bonfile aldı. Mart 2021’de kilogramı 122,95 TL olan dana bonfile, bugün yüzde 1.552 artışla 1.999 TL seviyesine ulaştı. Böylece dana eti, gıda enflasyonunun sembolü haline geldi.
Dana etinin ardından yüzde 1.211 artışla bisküvi, yüzde 946 artışla Türk kahvesi ve nohut gibi ürünler geldi. Vatandaşın en temel tüketim maddelerinden biri olan bakliyat ve kahve bile artık lüks kategorisine girmeye başladı.
Asgari Ücret Fiyat Artışına Yetişemedi
Gıda fiyatlarındaki artış, maaşlara yapılan zamların etkisini tamamen silmiş durumda. 2021’de asgari ücretlinin eline geçen maaş, dört yıl sonra nominal olarak artsa da reel alım gücü neredeyse yarıya düştü. Temel ihtiyaçlara erişim zorlaştı, vatandaşın sepeti küçüldü.
Birçok kişi, eskiden haftalık yaptığı alışverişleri artık ayda bir ya da iki defa yapabildiğini söylüyor. Market raflarındaki fiyat etiketleri sürekli değişirken, halkın alım gücü günbegün tükeniyor.
Enflasyonun Mutfağa Etkisi Derinleşti
Uzmanlar, gıda enflasyonundaki bu hızlı yükselişin özellikle dar gelirli kesimleri etkilediğini belirtiyor. Çünkü hane bütçelerinin büyük bölümü artık yalnızca gıda harcamalarına ayrılıyor. Ulaşım, kira ve enerji giderleri de eklendiğinde vatandaşın elinde neredeyse hiçbir tasarruf imkânı kalmıyor.
Ekonomik politikaların etkisiyle birlikte, market fiyatlarındaki yükselişin 2025 yılı itibarıyla da devam ettiği görülüyor. Bu durum, enflasyonun yalnızca bir rakam değil, günlük yaşamda hissedilen somut bir sorun haline geldiğini ortaya koyuyor.