Türkiye, Afrika kıtasındaki stratejik açılımıyla ticaret hacmini 36,6 milyar dolara yükselterek tarihi bir başarıya imza attı. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) verilerine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugüne kadar Afrika’ya 53 resmi ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan’ın 2013 yılında Gabon’da dile getirdiği “Afrika Afrikalılarındır, biz sizin altınlarınız için burada değiliz” sözleri, Türkiye’nin sömürgeci olmayan, samimi yaklaşımının sembolü haline geldi.
Diplomatik ağ 12’den 44’e yükseldi
Afrika’daki büyükelçilik sayısını 12’den 44’e çıkaran Türkiye, kıta genelinde ekonomik ve diplomatik varlığını güçlendirdi. Türk müteahhitlik firmaları bugüne kadar 97 milyar dolarlık projeye imza atarken, Türk Eximbank’ın Afrika Finans Kuruluşu’na yaptığı yatırım Türkiye’nin bölgesel ekonomik etkisini artırdı.
Eğitim ve kültürde güçlü iş birliği
Türkiye Bursları programı sayesinde son yıllarda Türkiye’de eğitim gören Afrikalı öğrenci sayısı 6 kat artarak 62 bine ulaştı. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı aracılığıyla yürütülen kültürel faaliyetler, insani yardımlar ve sosyal projeler Türkiye’nin Afrika’daki yumuşak gücünü pekiştiriyor.
Barış ve güvenlikte etkin rol
Afrika Boynuzu’nda yürütülen girişimler ile bölgesel istikrar desteklenirken, Türkiye son olarak Etiyopya-Somali barış görüşmelerinde arabulucu rolü üstlendi. Somali’de kurulan askeri üs, Türkiye’nin kıtadaki güvenlik ve stratejik varlığını güçlendiren en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Geleceğe yönelik stratejik ortaklık
Türkiye’nin Afrika vizyonu, “eşit ortaklık” ve “kazan-kazan” ilkeleri üzerine inşa ediliyor. Bu anlayış, hem Türkiye hem de Afrika ülkeleri için sürdürülebilir ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki modelini ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen Afrika açılımı, kıtanın dört bir yanında Türkiye’nin etkisini artırırken, 21. yüzyılın dikkat çeken dış politika başarı hikayelerinden biri olarak tarihe geçiyor.