Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, deprem uzmanları Naci Görür, Şener Üşümezsoy ve Celal Şengör arasında sert açıklamalar gündeme damga vurdu.

İstanbul’da Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve devamında yaşanan artçı sarsıntılar, sadece vatandaşları değil, deprem uzmanlarını da derinden etkiledi. Deprem sonrası yapılan açıklamalar ise bilim dünyasında adeta fikir çatışmasına yol açtı.

AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) verilerine göre 16.38’de meydana gelen ana depremin ardından 3.9, 4.4 ve 4.9 büyüklüğünde artçı sarsıntılar kaydedildi. İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedilen sarsıntılar, “Büyük İstanbul Depremi yaklaşıyor mu?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

'Celal hoca değil'

Deprem sonrası basına yansıyan açıklamalarda Naci Görür, Celal Şengör ve Şener Üşümezsoy arasında ciddi görüş ayrılıkları dikkat çekti.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, olası büyük İstanbul depremini işaret eden yorumlara tepki göstererek, “Celal Şengör topluma söylediklerinin öz eleştirisini yaptı mı? Celal, hoca değil” ifadelerini kullandı.

Üşümezsoy, Silivri’deki depremin Marmara’da büyük bir depremi tetikleyeceği iddialarını da reddetti.

'Beni Celal ve Naci'nin karşısına koymak bana büyük haksızlık'

Üşümezsoy açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Celal diyor ki, 1766'dan beri deprem olmamış. O zaman şimdi süre doldu, büyük deprem olacak. Bu aşırı basitleştirme. Beni Celal ve Naci'nin karşısına koymak bana büyük haksızlık. 1999'dan sonra Marmara'da büyük deprem yok dedim. Onlar 2-5-10 yıl içinde deprem olacak dediler... 2010 oldu, hani nerede depreminiz?”

“Ayağına deniz suyu değmemiş adam konuşuyor”

Prof. Dr. Naci Görür ise “Marmara’da deprem riski bitti” diyen uzmanlara tepki gösterdi. Görür, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Gök gürültüsü sandılar! Korkutan deprem salladı geçti! Gök gürültüsü sandılar! Korkutan deprem salladı geçti!

“Türkiye'de ve dünyada ilk kez Marmara Denizi'nin haritasını biz çıkarttık. Bugün konuşanların hepsi bizim haritamız üzerinden konuşuyor. Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, Marmara Denizi’ni bilmeyen biri konuşuyorsa ben ne yapayım?”

Yaşanan bu fikir ayrılıkları, hem kamuoyunda hem bilim çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Uzmanların farklı görüşleri, İstanbul için yapılan tahliye planlarının ve acil durum hazırlıklarının yeniden gözden geçirilmesini gündeme taşıdı.

Kaynak: Merve Erol