Kayseri ile ilgili de düşüncelerine yer veren Sabuncuoğlu şunları söyledi. “Ben bu görevi kabul edip geldiğimde Kayseri'ye bundan önce 6 - 7 kez gelip görmüştüm. Son 4 sene de Kayseri'ye hiç gelmemiştim. Kayseri hakikaten Türkiye'nin en güzel şehirlerinden bir tanesi. Benim tahminlerimin çok üzerinde bir Kayseri buldum. Kayseri'nin aynı zamanda gelişmekte olduğunu tespit ettim ve bundan hakikaten büyük bir mutluluk duydum.’’
Sabuncuoğlu, ‘‘2013 yılında inşallah 6 bölümden oluşan 2 fakültemize toplam 110 öğrenci alarak eğitim ve öğretim hayatına başlayacağız. Amacımız Türkiye’nin en iyi öğrencilerini alabilmektir ve yetiştirebilmektir. Türkiye’de bulunan şuan 170 üniversite bulunuyor. Bunların 103 tanesi devlet üniversitesi, kalan 67 tanesi de vakıf üniversitesidir. AGÜ de br devlet üniversitesi olarak her eğitim biriminde tamamen ingilizce eğitim veren Türkiye’nin dördüncü üniversitesi olacaktır. AGÜ olarak bu 103 üniversite arasında dördüncü sırada yer alacaktır. Artık biliyoruz ki iş ve bilim dünyasının dili ingilizce oldu. Dolayısıyla ingilizceyi iyi bilmek, iyi konuşmak ve iyi düşünmek lazım. Kısacası Dünya ile yarışacaksak ingilizceyi iyi bilmek lazım. Dolayısıyla üniversitemizde ingilizceye çok önem vereceğiz’’ ifadelerine yer verdi.
AGÜ rektörü Sabuncuoğlu, ‘‘Her ne kadar AGÜ devlet üniversitesi olsa da, hedeflerimiz büyük olduğu için, oldukça hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Yani vakıf üniversitelerinin sahip olduğu imkanlara bir şekilde bizim de sahip olmamız lazım. İşte bu nedenle üniversitemiz kurulurken eş zamanlı bir şekilde AGÜ destekleme kuruluda açılmış oldu. Bu kuruluş üniversitemizin kendi ayakları üzerinde dik şekilde durabilmesi ve diğer üniversitelerle yarışabilmesi için çok güçlü finansal desteği üniversitenin arkasına almışlar. Vakfın amacı özel üniversitelerin fark yarattığı unsurları AGÜ’nün önüne serebilmektir. Yani öğrenciye destek olmak, burslar vermek, kişisel gelişimlerine destek olmak ve en kaliteli akademik kadroları üniversitemize kazandırabilmektir. Biz kendimize vakıf destekli devlet üniversitesi diyoruz. AGÜ bir devlet üniversitesidir. Fakat arkasında çok ciddi şekilde destek sağlayan bir vakıf bulunmaktadır. Bir anlamda özel üniversitelerden hiçbir farkı yok diyebiliriz. Üniversitemiz Türkiye için önemli bir örnek teşkil etmektedir’’ şeklinde konuştu.
Devlet üniversitesi olarak bu yıl eğitim ve öğretim hayatına başlıyoruz diyen Sabuncuoğlu, ‘‘ Tamamen ingilizce eğitim veren bir üniversite olacağız. Arkamızda güçlü bir vakıf bulunuyor. Devlet üniversiteleri arasında dördüncü, tüm üniversiteleri baz alırsak onuncu sırada olacak bir üniversite olacağız. İki tane kampüsümüz bulunuyor. Sümer kampüsü şehrin en güzel ve en merkezi yerinde oluyor. Türkiye’nin en önemli mühendislerinin yaptığı bir projedir. Yakın bir zaman içerisinde kampüsün şekillendiğini ve işlevsel hale geldiğini göreceğiz. Kayseri’nin en güzel yerinde olan bu kampüsümüz üniversitemizin göz bebeği konumunda olacaktır. Sümer Kampüsü şehirle bütünleşmiş bir kampüs olacaktır. İkinci kampüsümüz Malatya yolu üzerinde bulunan kampüsümüzdür. Tipik bir kampüs özelliği taşıyor. Diğer üniversiteler gibi şehre uzak denmicek uzaklıkta bulunan kampüs özelliği taşıyor. Yakın bir zaman içerisinde bu kampüsümüzü de eğitime açmış olacağız’’ diye konuştu.
Abdullah Gül Üniversitesine kalıcı olarak geldiğini söyleyen Sabuncuoğlu, “Ben buraya arkadaşlarım ile beraber uzun süre çok iyi hizmetler vermek için geldim. Pes etmem, kimse ile kavga da etmem. Son derece uzlaşıcı bir kişiliğim vardır. Genellikle bardağa dolu tarafından bakmasını severim. Etrafımdaki insanların pozitif düşünmesini isterim. Negatif düşünen insanlardan uzak durmaya çalışırım. Çünkü bu benim ruhumu sıkar. Amacım burada şehirle beraber iyi bir üniversite oluşturabilmektir’’ diyerek sözlerini noktaladı.
